Yunan Ordusu’nun Anadolu’da Gerçekleştirdiği Kıyım

Mondros Mütarekesi’nin ardından Anadolu topraklan birçok ülkenin işgaline uğramışsa da Yunan askerleri tarafından gerçekleştirilen cinayet ve katliamlara hiçbiri tevessül etmemiştir, işgal ettikleri topraklardan çekilirken târihi İzmir şehrini yok etmek üzere kundaklayan Yunan askerlerinin Anadolu topraklarında gerçekleştirdiği cinayet ve katliamlar uzun yıllar boyunca hafızalarda derin izler bırakmıştır. Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından bir devlet politikası olarak Yunanistan ile […]

Daha fazla oku
İnkılap Hareketi İçinde Din

Türk inkılabı, en önemli paradoksu din sahasında yaşıyordu. Cumhuriyetçi Türk’ün kimliğini oluşturma çabası içersinde yapılanlar hayret ve şaşkınlıkla karşılanacak boyuttaydı. 1925 yılında 284 talebesi olan İlahiyat Mektebi’nin talebesi bir kaç yıl içinde 20’ye düşürülmüş, 1941 yılında tamamen kapatılmışlardı. Yine 1924 yılında sayıları 29 olan imam Hatip Okulları’nın sayısı 2’ye düşürülmüştü(1) Dini dönüştürme kapsamında Kemalistler 30 […]

Daha fazla oku
1930’larda Ekonomi ve Halkın Durumu

1930’lara gelindiğinde Anadolu halkının devleti sadece asker gönderme ve vergi verme mükellefiyetiyle tanıdığı, bunun dayanılmaz bir hal aldığı en yetkili ağızlardan dahi artık açıklanmaktadır. Mustafa Kemal, o günlerde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği vazifesinde bulunan Hasan Rıza Soyak’a taşıdığı ruh halini şu çarpıcı cümleyle özetler:”Bunalıyorum çocuk. Görüyorsun, her gittiğimiz yerde şikayet ve dert dinliyoruz. Her taraf derin […]

Daha fazla oku
Serbest Fırka ile Terakkiperver Fırka Kapatılması

Serbest Fırka ile Terakkiperver Fırka’nın bir çok konuda çakışan kaderleri rejime karşı düzenlendiği söylenen irticai kalkışmalarla irtibat kurulması noktasında da birleşmişti. Şu farkla ki, Terakkiperver Fırka’nın kurulmasının ardından gerçekleşen Şeyh Said isyanı bu konuda kullanılırken, Serbest Fırka’nın kapatılmasından sonra tertiplenen Menemen Vakası’yla İçtimaî muhalefet yeniden yok edilmiş ve bastırılmıştı. “Tek Parti idaresini sürdürmek isteyenler Şark […]

Daha fazla oku
Chp ve Demokrasi

Zekeriya Sertel’e göre, Cumhuriyet ilan edilmişti ama memlekette hürriyet ve demokrasiye gidildiğine dair hiç bir işaret yoktu. Halka hiç önem verilmiyordu. Halk yine sefaletle başbaşa idi. Ankara Rejimi halka ait sorun ve talebleri parti mutemetleri aracılığıyla takip etmekteydi. Ancak mutemetlerin halka yakınlığı, Ankara egemenlerinin yakınlığından daha öte değildi. “Kendisine vazifesi icabı yaklaşan bir mutemetten kaçan […]

Daha fazla oku
Milli Şef Dönemi Basın Hayatı

Bu devirde cemiyeti bütün hücreleriyle kuşatan baskı atmosferinin tabi olarak en önemli hedefi basın yayın organları olmuştur. Halkın kendisini ifade etmesinin önündeki bütün kanalları paranoyak bir anlayışla tıkayan Milli Şef bürokratları, yayın dünyasındaki bütün hareketlilikleri de büyük bir dikkatle izlemiş ve çizgi dışı hareket edenleri insafsızca cezalandırmışlardı. Esasen 1931 târihli Matbuat Kanunu hür basının önünde […]

Daha fazla oku
Polis Devleti

Şeflik Rejimi’yle yönetilen Türkiye’nin siyâsî literatürdeki adını koyabilmek için rejimin baskın karakterini İrdelemek gerekir. Milli Şef Rejimi’ni bariz karakter hususiyetleriyle  tahlil eden araştırmacılar ve devrin şahitleri bir Polis Devleti’ tesbitinde birleşirler. Gerçekten de Şefin ülkesi, gerek baskıcı diktatöryal yapısı, gerekse insan hak ve hürriyetlerini yok sayan icraatlarıyla bu tesbiti teyid eder. Ancak Milli Şef Türkiyesi’nin […]

Daha fazla oku
Bir Irkçı İcraat: Varlık Vergisi

Sembolik bazı icraatlar o rejimin karakterini ortaya koyan önemli ipuçlarıdır. Rejimin dünya görüşünü ve hayat felsefesini anlamanın yolu bu sembolik icraatlarını tespit etmekle mümkündür. Milli Şeflik Rejimi’nin karakter hususiyetlerini ve genetik şifrelerini ortaya koyan belli başlı bazı sembolik icraatlar vardır. Bunlardan biri de Varlık Vergisi uygulamasıdır. Şeflik Rejiminin devrin güçlü devleti Nazi Almanyası’nın tesirinde giriştiği […]

Daha fazla oku
Bir Şeflik Projesi:Köy Enstitüleri

Şeflik Rejimi’nin ileri gelenleri tabii olarak tasavvur ettikleri hayat tarzları ve gelecek ümidleriyle parelellik arzeden yeni nesiller yetiştirmek istiyorlardı. Ancak bunun için yaygın bir eğitim sistemine ihtiyaç vardı. 0 günlerde 40 bin köyün 35 bininde henüz okul yoktu. Bunu dikkate’ alarak sistemli bir eğitim plânını uygulamaya koydular. Plânın birinci kısmı, Türk halkının zihninde yerleşik bulunan […]

Daha fazla oku
Tek Parti Devri’nde Geri Kalmış Ülke Manzaraları

Anadolu topraklarındaki yol(suzluk) problemi devre ait eserlerin çoğunda çeşitli şekillerde yer alıyordu. “Samsun’dan 180 kilometre uzaklıkta olan Ordu’ya karayolundan gitmek mümkün değildi. Vatandaşlar tam 27 yıldır ‘yol yapıyoruz’ denilerek yollarda taş kırmış, kürek sallamıştı. Fakat, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’i birbirine bağlayan bir sahil yolu dahi yapılmamıştı. Diyarbakır’dan Siirt’e beş günde ulaşılıyordu.”(1) Manisa’dan, Manisa’nın […]

Daha fazla oku