Simone Weil – Yerçekimi ve İnayet ‘Notlar’

Köklerini yitirmiş bir avuç Yahudi, tüm yerkürenin köksüzleşmesine neden oldu. Hıristiyanlıktaki payları, Hıristiyanlığı geçmişine göre kökünden kopmuş bir şey haline getirdi. Rönesans’ın yeniden kök salma girişimi başarısızlığa uğradı çünkü Hıristiyanlık karşıtı bir eğilimi taşıyordu. “Aydınlanma” girişimi, 1789, laiklik vb. gelişim yalanı yoluyla köksüzleşmeyi daha da artırdı. Ve köksüzleşen Avrupa dünyanın kalan kısmını sömürgeci fetihleriyle köksüzleştirdi. […]

Daha fazla oku
Batı’nın İslam Kini Hiçbir Dönemde Azalmadı

Modernite ile açılmış hegemonya usulleriyle Batı, İslam’ı gerilettiği halde, onu yok edememenin ızdırabını daha da fazla hissetmeye başladı. Bugün bile yani hoşgörü, birlikte yaşama teorilerinin genel kabule ulaştığı, zamanın ruhunun en yoğun olduğu zaman di­liminde dahi Batının bilinç altında Müslümanları yeni bir reconçuistaya tabi tutmak yatar: “Çatışma aşırı boyutlara ulaşırsa ve başka gökdelenler, hatta Sen […]

Daha fazla oku
Haçlı Seferleri:Uzun Bir Savaşın Öğrettikleri (1.Yazı)

  Kabaca 1000-1500 yıllarını kapsayan klasik ve geç Ortaçağlarda İslâm-Batı ilişkileri birkaç koldan ilerlemiştir. Kuzey ve Batı Avrupa, İslâm dünyasına kapılarını kapattığı halde bilim ve felsefe alanlarında Müslüman düşünürlerden derin etkiler almıştır. Güney İspanya ve Sicilya’da yaşanan ”convivencia” tecrübesi Müslüman, Yahudi ve Hristiyanları bir araya getirmiş ve ortak bir kültürün inşasına imkân sağlamıştır. Öte yandan […]

Daha fazla oku
Üç İslam Algısı:Teolojik,Siyasi ve Kültürel Meydan Okuma

İslâm’ın tarih sahnesine çıktığı VII. yüzyılda, Hıristiyan­lık Avrupa’nın ortalarından Arap yarımadasına kadar yayılmış bir dindi. İslâm ve Hz. Muhammed hakkında ilk bilgi sahibi olan hıristiyanlar, doğuda yaşayan hıristiyan-lardı ve bunlar Süryânî, Nestûrî, Monofizit ve Melkit gibi farklı etnik ve mezhebi gruplardan oluşuyordu. Katolik kilisesinin ve Avrupa’da yaşayan hıristiyan toplulukla­rın İslâm ve onun elçisi hakkında ilk […]

Daha fazla oku
1/b Otoriter Yorum ya da Otoritelerin Yorumu

Tüm bu izahlar neticesinde biz, ,‘Kur’an’ı anlamak, neyi  anlamak demektir?” sualinin ve bu suale verilecek olan cevabın,Kur’an’aa dayalı her söylemin meşruiyeti ile doğrudan alâkalı olduğunu, söylem’e meşruiyet kazandıracak olan ilkenin, işbu temellendirme’nin kendisinde bulunabileceğini söylüyom. Söylüyoruz; zira hesabı verilmemiş kavram lardan hareketle öne sürülen yargıların, Sâfsataya yol açabilecek neticeler tevlid edeceklerine inanıyoruz. Safsata vehimlere dayanır, bedihî […]

Daha fazla oku