Telefonun Ucunda,Yaşanmayı Bekleyen Bir Hayat Vardır

  Cep telefonları günümüz insanının en büyük derdi olan can sıkıntısına birebirdir. Modern çağın alametlerinden bi­risi, insanın onca uyaran karşısında bile can sıkıntısına ya­kalanabilmesi. Eğlence peşinde koşarız. Hayatı kocaman bir neşe, ölçüsünü şaşırmış bir kahkaha olarak yaşadığımızda mutlu olduğumuzu sanırız. O yüzden bizi eğlendirecek, ha­yatı unutturacak bir şey bulamadığımızda elimizin altında­ki oyuncağa yöneliriz. Telefonlar, giderek […]

Daha fazla oku
Hayat Teselli Bulmaktır

Bilmek için kimileyin sev­mek gerekir. İşte tasavvufun merhameti mihver alan öğretisi bu noktada insanın ruhsal sıkıntılarına çare olarak beliriyor. ‘İncinmemek ve incitmemek’ten yola çıkan ve “Gönüller yapmaya geldim” diyen bu zengin öğretinin, mutluluğu, tü­ketmekte arayan ve ciddi kimlik sorunlarıyla bunalan günü­müz insanına söyleyeceği çok şey var. Her şeyden önce, anlamın insanın tam da içinde, ruhu­nun […]

Daha fazla oku
Hayatı İnternette Dolaşır Gibi Yaşıyoruz

Hayatı internette dolaşır gibi yaşıyoruz. Bir anda birkaç pencere birden açarak, ayrı iklimlerde geziniyoruz. Bedeni­miz bir yerde, ancak ruhumuz başka başka yerlerde gezini­yor. Bir gülüşün tam ortasında, uzay gemisinden yanlışlık­la dünyaya düşmüş bir yabancı gibi kalakalıyoruz. Sahi, ben orada değilken bu kadar komik ne otmuş olabilir? Niye gü­lüyor çevremdeki bu insanlar? Neyi kaçırdım ben? Kaçırdığım […]

Daha fazla oku
İkna odalarına değil, konuşma odalarına muhtacız..

-Tartışma veya müzakere gibi kavramlar diyaloğun ye­rini tutmuyor. İnsanların sağlıklı bir diyalog için önce ön- kabullerini askıya almaları gerekli. Diyalog halkası içinde; görüşlerini beğenmediğim, kendi varlığım için tehdit edici saydığım diğer insana karşı düşüncelerimi öfkeyle ifade et­miyorum, dahası ona için için küfretmeyi de bırakıyorum. Onunla kendimi aynı gemide hayal ediyorum. Bir varlık ve yokluk savaşı […]

Daha fazla oku
Bedenim Benim Kendi Meselemdir

Vücudum benim kendi mese­lemdir. Kimse bana nasıl görün­mem gerektiğini veya güzel mi, çirkin mi olduğumu söyleyemez. Ben, bundan daha önemli işlerim olduğunun farkındayım.” Bu sözleri, Kanada yurttaşı, başı örtülü genç bir hanım söylü­yor. O ve onun gibi düşünen çok­ları için örtünme, yirmibirinci yüzyılın tüketimci kapitalist kül­türünde bedenin nesneleştirilme- si ve metalaştırılmasına karşı güçlü bir direniş […]

Daha fazla oku
Nefret

Nefret adaletsizliği tetikler, adaletsizlik de şiddeti. Nefret sözcüğü ağzınızdan çıktığında, düşma­nı ortadan kaldırılası bir varlık ola­rak tanımlamış olursunuz. Bugün Türkiye’de aklı başında gibi görünen pek çok insan, demok­ratik bir ülkede nefret suçu’ sayılabilecek söylemlerde bulu­nuyor, nefret konuşmasını çoğaltıyor. Sokaktaki vatandaşın ‘karadonlu/kıllı’ veya ‘göbeğini kaşıyan adam’ olarak aşağı­landığı, hikâyesinin ve dolayısıyla yapağı seçimin önemsizleştirildiği ayrımcı yaklaşımlar, gazete […]

Daha fazla oku
Korkuyorum Anne !

‘Çocukların hızla büyümeye zorlandığı, ‘çocuk masumi­yetinin kaybolduğu, buna mukabil erişkinlerin de çocuk­laşma temayülü içine girdiği tuhaf bir zamanda yaşıyoruz. Bugünün çocukları bilgisayardan anlıyor. Evime ilk kişisel bilgisayar girdiğinde 30 yaşımdaydım. Bugün i ki buçuk ya­şındaki afacan oğlum net üzerinde oyun oynuyor. Mouse’u kontrol etmeyi çok seviyor. En sevdiği ve ilk öğrendiği söz­cüklerden birisi, “tıkla”! Bugünün […]

Daha fazla oku
Bir Ruhum Var, Bak !

Ahlâk eğitimi, günübirlik etkileşimlerle, yetişkinleri göz­leyerek, hayatin içinde öğrenerek yürür. Çocuklar bizim ha­yatlarımızın tanığı olmakla bir ahlâk duygusu geliştirirler. Bir yetişkin, ancak doğru eylemlerle çocuğa ahlâk hocası olabilir. Kuru nasihat ve vaaz çocuklara sökmez. Çocuklar birbirleriyle konuşarak, çevrelerinde olup bitenleri gözleye­rek, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair bir kanaat edi­nirler. Anne-baba, nasıl önceki nesillerin değer […]

Daha fazla oku
Hased kültürü

Hased kültürü insan ilişkilerini infilaka hazır bir bomba haline getiriyor. Bu havayı soluduğumda, başkasının yücel­tmesi benim değersizleşmem anlamına geliyor. O halde onu da dedikodu, kara çalma, çelme takma gibi en adi vasıtalarla yanıma çekmeliyim ki, değersizlik hislerim beni perişan et­mesin. Bu toplum, tuhaf bir özgüven spazmı içinde, özgü­ven bazen büzüşüyor, o kadar narinleşiyor ki, her […]

Daha fazla oku
Narsisizmin Günahları

Hastalıklı narsisizmin günümüz kültüründe normalleşmesi, bu anlayışın, zihin ve karakterlere biçim veren kurumlar ve etkiler üzerinden çocuklara aktarılması demektir. Narsisistik / özsever imge ve değerlerle dolu bir dünyada, anne babalar sağlıklı çocuklar yetiştirmek için zorlu bir uğraş içinde. Günümüz dünyası bize var olan sınırların ve kısıtlamaların aşılmasını telkin ediyor. Çocuklara öz güven kazandırma gayreti onların […]

Daha fazla oku