Ahlâkın Merkeziliği Neden Yeteri Kadar Görülmez?

Hakikatin  ele  geçirilecek  bir  meta  olarak görüldüğü  Batı’da  ahlâkın  bilgiye  ve  anlama  sürecine  renk  verecek  kadar  bile  tesir etmediğini  özellikle  vurgulayanların  olması  iç  şaşırtıcı  değildir. Onlardan  birisi  şöyle  der: “İnsan  olarak  bizlerin  sürekli  ve  kaçınılmaz  bir şekilde  ahlâki  seçimlerle ve  yargılarla  karşı  karşıya bulunduğumuz  kesinlikle doğru  olsa  da,  bundan  bu hususun  mutlaka  bizim aklı yargılarımızı  […]

Daha fazla oku
İslam  Nazarında Ahlak-Anlama İlişkisi

Anlamanın,  derin  düşüncenin  ve  en  genelde  bilmenin  kişinin  ahlakıyla ilişkili  olduğu  kadim  zamanlardan  beri  bütün ulemamızın  farkında  olduğu  bir  husustur.  İmamı Azam’ın  fıkhı  “kişinin kendi  lehine  ve  aleyhine olan  meseleleri  bilmesi” diye  tarif  ettiği  malumdur. Sadru’ş-Şeria ,  bu  tarifin  itikadı  ve  amelı  meselelerin  yanı  sıra  zühd, kalp  huzuru  gibi  ahlak/ tasavvuf  meselelerini  de bilmek  manasına  […]

Daha fazla oku
Sözün Manası Eşyanın Manasıdır

Eğer  kelimeler  eşyanın  göstergesi  ise  bir konuşmada ya da yazılı  bir  metinde  -yani  dil ile-  kastedileni  anlamak  eşyayı  tabiatı  anlamaktan  sonra  mümkün  olabilir.  Kelimelerin gösterdiği  eşyânın  mâhiyetleri/manaları hakkında  kati  bir  veriye  sahip  değilsek,  nihayetinde  eşya  ve  hadiselere  delalet  eden birer  göstergeden  ibaret  olan  dil  kelimelerinin  manayı  gösterdiğini söylemek  nasıl  mümkün olabilir  ki? Bu  hususa sâbık  […]

Daha fazla oku