İmam Gazali ve Emile Boutroux

Son günlerde tartışmalar İmam-ı Gazali ve İslâm dünyası filozofları çevresinde devam ediyor. Bu tartışmaya şahsi bir katkıda bulunabilirim. * Şimdi ben Bergson, Blondel gibi filozofların hocası olarak bilinen Emile Boutroux’yu okuyorum da şöyle diyor: * “Reform hareketi hristiyanlığın yıkılması demek değildir; hristiyanlığın Aristo felsefesiyle temellendirilişinin yani skolastiğin yıkılması demektir.” * “Bundan müesses hristiyanlık zarar görmüş […]

Daha fazla oku
Din İnsanı Muhtar ve Otonom Kılmaktır

Hz. Peygamber’in doğumu münasebetiyle düzenlenmiş bu toplantı bana İslam’ın cüret edebilirsem böyle söyleyeyim, kefeni yırttığını göstermektedir. Bir fikriyat olarak, zihniyet olarak dolu dizgin yürüyüp insanlığı, dünyayı bugün büyük meselelerden kurtarmaya geldiğini göstermektedir. Bunu bir laf cambazlığı olarak alınamanızı rica ediyorum. Bir medeniyet ve onun fıkri temelleri 300-400 yıllık derin bir uykudan böylesine uyanabiliyor ve bu fikir dünyasının mensupları bir […]

Daha fazla oku
Şaban Teoman Durali Hoca ile Mülakat

Ebubekir Sifil: Sizin de malumunuz olduğu üzere İslam tarihi boyunca felsefe ile İslâmî ilimler arasında en azından genel itibariyle çok uyumlu bir ilişki olmamış. Felsefeden bahseden, İslam tarihine felsefe açısından bakan insanlar İslâmî ilimleri; İslâmî ilimler açısından bakanlar ise genelde felsefeyi ihmal ederek yaklaşmışlar; Tarafgir bir gidişat söz konusu. Fakat biz biliyoruz ki, en azından […]

Daha fazla oku
Hakîkat mi Gerçek mi: Hangisi Hakîkîdir?

Şimdiye değin pek çok yazımızda “Sadık bir tabiat tasavvuru ve sahih bir hayat görüşü için en asgarî şart dakik bir dildir.” yargısını kullandık ve çağdaş düşünce dünyamızda dil çerçevesinde bazı kritik noktalara işaret ettik: i. Günlük dille düşünülmesi, dolayısıyla kavramsal içerik dikkate alınmadan sözcüklerle yetinilmesi; ii. pek çok kavramın geçmiş gerçeklik küresinden ayıklama ve soyutlama […]

Daha fazla oku
Çağdaş İnsanın Bunalımı

Modern insan kendisini hakikat seviyesine yükseltmeye çalışacağı yerde, hakikati kendi seviyesine indirmek istemektedir.Kendilerine”geleneksel bilimler”den veya saf metafizikten söz edildiği zaman, sadece “lâdinî bilim”in ve “felsefe”nin söz konusu olduğunu düşünen bu kadar çok insanın bu­lunması kuşkusuz bu nedenledir. Kişisel kanılar alanında her zaman tartışma olabilir, çünkü insan aklı düzeyi aşa­maz ve çünkü insan hiçbir üstün ilkeye […]

Daha fazla oku
Terkedilen Meseleler

Gerçeğin ne olduğunu öğrenebilmek için insanların meselelerini de değiştirmesi bahis konusudur. Günümüz dünyasında olayların peşi sıra meselelerin de sık sık de­ğiştiği söylenebilir. Ama bütünüyle doğru bir tesbit ol­maz bu. Düşünce hayatındaki hareketlilik gerek batı ül­kelerinde gerekse bu ülkelerin ilkesiz taklitçisi olan Tür­kiye’de gerçeğin bilinmesi yolunda yeni meselelerle kar­şılaşıldığı için değil, yeni meselelerin cazib kabul edilme­si […]

Daha fazla oku
Gurbetin de Gurbeti (Kısa Bir Felsefe Tarihi)

Dinle bilimi uzlaştırmaya çalışan sentezciler her zaman (Aydınlanma’dan/Galile’den beri) olmuştur, ama, bu çabalar, kabul etmek gerekir ki,kalıcı ve inandırıcı olamamıştır. Bunun nedeninin, bağdaşmaz iki dünyanın her ikisinde yaşamaya çalışanların sorunlu/çelişik halleri olduğu söylenebilir. Bağdaşma bulunmayan, birinin reddi temeli üzerinde kurulmuş bir tartışmayı/yanlış anlamayı/kasti eğretilemeyi yok saymanın sonucunda inanç sisteminin her zaman aleyhine çalışacak bir durumdur […]

Daha fazla oku
Düşünce Mirasımıza Dair

…”Yeni bir şeyler söylemek” iddiasıyla ortaya çıkanlar, farklı bir medeniyetin sözcülüğünü yapar hâle düştüklerini bile fark etmeksizin egemen olanı evrensel olan mertebesine çıkardıkları gibi, “hak taaddüt etmez.” düsturunu unutup birdenbire başka hakikatler olabileceği yalanıyla kendilerini aldatmayı tercih etmişlerdir. Bu toprakların çocukları Ben Hakikatim demeyi unuttukları günden beri yeni bir şeyler ortaya koymaya çalışıyorlar ama yaklaşık […]

Daha fazla oku