Mü’min Büyük Günahları İşlediği Zaman, Allah Düşmanı Olur Mu?

………… Talebe: Yemin ederim ki, bundan daha açık bir kıyas bilmiyorum. Fakat mü’min büyük günahları işlediği zaman, Allah düşmanı olur mu? Bunu açıklayın. Âlim (r.a.): Mü’min tevhidi terketmediği müddetçe, bütün günahları da işlemiş olsa, yine Allah düşmanı olmaz. Zîra düşman, düşmanına buğz ve nefret besler, noksanlık izafe eder. Halbukimü’min, büyük günah irtikap etmesine rağmen, Allah’ı […]

Daha fazla oku
Hakkı Tavsif Eden Fakat Muhalifinin Zulüm ve Haklılığını Bilmeyen Kimse Hakkında

… Talebe: Benim  gözümün perdesini açtınız. Sizinle konuşmamızdaki bereketi görmeye başladım. Fakat hakkı tavsif eden fakat muhalifinin zulüm ve haklılığını bilmeyen kimse için ne dersiniz? Bu o kimse için caiz olur mu? O kimsenin hakkı bildiği yahut hak ehli olduğu söylenebilir mi? Bu hususu açıklayın. (Ebu Hanife)Âlim (r.a.): O kimse hakkı tavsif edip muhalifinin haksızlığını […]

Daha fazla oku
Allah, Eşyayı Kaderi ve Kazasına Bağlamıştır…

Ebû Hanîfe,el  Fıkhu’l-ekber’de dedi ki: Allah, eşyayı kaderi ve kazasına bağlamıştır. Dünya ve ahirette her şey O’nun dilemesi, ilmi, kaza ve kaderi ile olur. Ebû Hanife, Ebû Yusuftan rivayette Yüce Allah’ın: “Biz herşeyi bir kader ile yarattık”1 kelâmı için şöyle demiştir: Alemde bulunan her şey bu kaderin içindedir. Ebû Hanife el-Fıkhu’l-ebsat’ta dedi ki: Cenab-ı Hak […]

Daha fazla oku
Kulların Fiillerinin Yaratılması

Ebû Hanîfe el-Vasiyye’de dedi ki: Kul, fiilleri, ikrarı ve bilgisi ile beraber yaratılmıştır. Fail yaratılmış olunca, fiilleri haydi haydi yaratılmıştır. Ebû Hanîfe el-Fıkhu’l-ekber’de dedi ki: Allah yarattıklarından hiçbirini küfür ve imana icbar etmedi; hiçbir kimseyi mümin veya kafir olarak da yaratmadı. Sadece onları şahıslar olarak yarattı. İman ve küfür kulların fiilidir. Allah, kulları küfür ve […]

Daha fazla oku
Günah İşleyenlere Şefaat Edileceği

Ebû Hanîfe el-Fıkhu’l-ekber’de dedi ki: Peygamberlerin a.s şefaati haktır. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) şefaati ise günahkâr müminlere; onlardan büyük günah işleyen ve cezayı hak edenleredir. Ebû Hanife İmam Muhammed, Belhî, İbnu’l-Muzaffer ve Harisinin rivayetlerinde dedi ki: Bana Nuh b. Kaya, Yezid er- Sakkaşî den, o da Enes’ten Hz. Peygambere: “Ey Allah’ın Elçisi! Kıyamet günü kimlere […]

Daha fazla oku
Kabir Azabı ve Münker-Nekir

Ebû Hanîfe el-Fıkhu’l-ekber’de dedi ki;Kabirde ruhun kula iade edilmesi, kabrin sıkıştırması ve azabı bütün kafirler ve müslümanlardan günahkâr olanların bir kısmı için haktır, mümkündür ve vakidir. Ebû Hanîfe el-Vasiyye’de dedi ki: Hakkında hadisler bulunması dolayısıyla kabirde, Münker ve Nekir’in sualleri hak ve vakidir. el-Fıkbul-ebsat’ta ise şöyle dedi: Kim kabir azabını tanımıyorum, derse o, helâk olacak […]

Daha fazla oku
Müçtehid İmamların Hadislere Karşı Tutumu

…Müctehid İmamlar’ın, “Hadis sahih ise mezhebim odur” sözünün manası budur. Şu kadar var ki, bazı kimseler bu sözden şunu anlıyor: Hadis, imamlardan herhangi birisine ulaştığı zaman, imam o hadisin zahiri doğrultusunda görüş beyan etmek ve muktezasında hüküm vermek zorundadır! Eğer böyle yapmazsa nassı terk etmiş ve hadisten yüz yüz çevirmiş olur! Müslümanların imamlarından herhangiBirisinin içtihadı […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife ve Hadis

Müslüman imamların büyüklerinden birini, hem de fıkıh mezhepleri arasında ayrıntılara inebilme ve hüküm istinbad etme konusunda en geniş noktaya ulaşmış, yeryüzünün doğusunda ve batısında on milyonları bul­muş izleyicileri olan bir imamın hadis dağarcığının on küsur, ya da yüz elli hadis aşamamış olduğunu düşünmek gerçekten önemli bir meseledir. Gerçekten, bu ileri sürülen iddialar doğru muydu? 1 […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife; Eleştirenlere Cevabı

Bir defa Irak vaizi ve halk arasında pek itibarlı olan Hasan-ı Basrî’nin fetva vermiş olduğu bir meseleyi münakaşa yaparken: Hasan-ı Basrî bu meselede yanılmış, dedi. Adamın biri küstahça söze karışarak: Ey îbn zaniye, sen mi Hasan hata etti diyorsun? dedi. Ebû Hanîfe’nin ne rengi bozuldu, ne yüzü değişti. Çünkü âcizler kızar. Evet, vallah Hasan hata […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife’nin Görüşleri Fikr, Ahlak ve İçtimaiyat Meseleleri

24- Hayata Ve Cemiyete Bakışı Ebû Hanîfe gayet derin düşünce, uzak görüş, geniş akıl sahibi bir zattı. Gözü Önünde cereyan eden işlerin sebeplerini ve netice­lerini tanıma hususunda gayet maharetli ve nüfuz-u nazar sahibi idi. Hayatı iyi tanırdı. Çarşı pazarda alâkası vardı. Ticaretle işti­gal eder, halkla alış-verişte bulunur, hayatta ne oluyor, bilirdi. Fı­kıh ve Hadis ilmini […]

Daha fazla oku