Fî-Sebîlillâh!

Yaşadığımız coğrafyanın bir zamanlar bir insan tipi, bir dünya tasavvuru vardı. Her işe bu tasavvur damgasını vururdu. Mescidinde dergahında, çeşmesinde hamamında, gergefinde nakışında, türküsünde ilâhisinde bu tasavvur karşılaşırdı insanı.“Fütüvvet” dediğimiz, ne yazık ki bugün sadece araştırma konusu olan değerler hayatın içinde kuvvetle hissedilirdi. ‘Fetih’ bir ele geçirme değil, gönül kapılarını açmak, zulüm kapılarını kapamak anlamına […]

Daha fazla oku