İnsanlar Niçin Farklı Tanrı Tasavvurlarına Sahip?*

  Gazzâlî çev. Mahmut Kaya Gazzâlî (ö. 505/1111), sembolik anlatımıyla Kur’ân’daki en dikkat çekici âyet­lerin başında gelen “nur âyeti”ni (Nûr 24:35) yorumlamak için kaleme aldığı Mişkâtü’l-envârın aşağıda iktibas edilen üçüncü bölümünde bu defa sembolik bir hadisi yorumlamaya koyulmaktadır. Allah’ın nurdan ve zulmetten yetmiş (veya yedi yüz) perdesinin bulunduğunu, bunlan açacak olsa zâtının ihtişa­mının O’nu gören […]

Daha fazla oku
Bilgiden Davranışa

İnsan için hayat dış dünyadan gelen verilerden oluşur. İnsan doğduğu andan itibaren dış dünyadan bilgi almaya başlar. Bu bilgileri almanın temel yolu da beş duyu organını kullanmaktır. İnsan hava ile karşılaşıp ağlayarak dış dünya ile etkileşimini başlatır. Hatta sembolik etkileşimciler (G. H. Mead) bunu zincirin başlatıcı halkası olarak görür. Buna göre insan (bebek) ağlayarak kendisi […]

Daha fazla oku
Deneyim/Müşahede

  Öğrenmek yaşamayı öğrenmektir. Öğrenmek nihayetinde yaşamayı öğrenmektir, kıylükal değil. Maddeden tamamen uzaklaşan metafizik felsefe çalışıyor olsanız dahi nihai maksat hakikati keşfedip o hakikate göre yaşamak ve bunu insanlara salık vermektir. Gerçekte öğrenmek özü itibariyle güzeldir. Yani hiçbir ek fayda veya sonuç getirmese dahi bilmek, bilmemeye nazaran güzel bir şey olurdu. Buna rağmen öğrenmek neredeyse […]

Daha fazla oku
Emine Öğük – Mâtürîdî’nin Hikmetli Sözleri ve İlmi İzahları (Alıntılar)

  Delillerin çokluğu (her zaman) gerçeği tüm yönlerden layıkıyla bilme imkânı vermez. (Mâturidi, Kitâbu’t-Tevhid, 195) Mâtüridi, delilleri en isabetli şekilde kullanarak düşünceleri temellendirmek gerektiğini, bunun için geçerli delillere ihtiyaç olduğunu söyler. Deliller bir fikri ispatlamada oldukça önemli olduğundan vazgeçilmez bir mahiyet arz ederler. Ancak Mâtüridi, bir iddiayı her açıdan destekleyen deliller olsa bile, her zaman […]

Daha fazla oku
Özne ve Hakikat Bağlamında Modern ve Postmodern Epistemolojinin Eleştirisi Vasat’ı Yakalama Üzerine Bir Deneme

  Bilgi insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. İnsanın yaşamını devam ettirebilmesi elindeki bilgilere bağlıdır. İnsanlık tarihi süreç içerisinde birbirinden farklı bilgi türleri ortaya çıkarmıştır. Dönemin ruhuna uygun olarak bazı bilgi türleri diğer bilgilerden daha prestijli olarak kabul edilmiştir. Bugün genel olarak bilgi türleri 6 başlık altında ele alınmaktadır. Bunlar bilimsel bilgi, sanatsal bilgi, dinî […]

Daha fazla oku
Neyi Öğrenip Neyi Öğrenmemeliyiz?

İnsan, her şeyi öğrenmek zorunda mıdır? Her şeyi bilenler, her şeyi bilmek için iştiyak duyanlar bu halleriyle öğünenler, kendilerinden kaçıp âleme koşanlardır. Kendini bilmek için âlemle kendi benliklerini tanıma noktalarına uzanan, bilgilerini burada toplayanlar ise gerçeği bilenlerdir. Bilgilerimizin ilâhtan eşya zerrelerine doğru derece derece basamaklanan hakikatler sahnesi olduğunu anlamayıp da gelişi güzel her şeyi öğrenmek […]

Daha fazla oku
Bilginin Sebep Olduğu

Filozofların aydınlatamadığı toplumu, şarlatanlar aldatır… Condorcet Anlamıştım ki, her şeyin temelinde siyaset vardı ve ne yapılırsa yapılsın, bir halk ancak onu yönetenin niteliğini haiz oluyordu. J. Rousseau “Var olmak, düşünmek ve hareket etmektir.” demiş­ti Nurettin Topçu. Ne dediğini bilen insanlardandı Rah­metli: “Vakıa hayvanlar da hareket ediyorlar. Lâkin onla­rın hareketleri şuurlu değildir; alelâde yer değiştirmeden, kımıldanmadan […]

Daha fazla oku
İnsan Bilgilerinin Niteliği

  İnsan, sembolik düşünme yetisi sayesinde algı planı­nın güdümünden kurtulur ve algı planının hâkimi olur. İnsanın algı planı üzerindeki hâkimiyeti iki bakımdandır. Birinci olarak, insan, zihninde oluşturduğu hükümler­den başka bir şey olmayan bilgileriyle dış dünyayı kavrar. İkinci olarak, zihninde oluşturduğu tasarımlara göre ayar­ladığı eylemlerle ihtiyaçlarını karşılamak ve amaçlarına ulaşmak için dış dünyada değişiklikler yapar. Bilgi, […]

Daha fazla oku
Gabriel Marcele Göre Modern İnsanın Temel Problemleri:Soyutlama Ruhu ve Ontolojik Anlam Kaybı

Rönesans, yeni bir yaşam duygusunun ve dünya görüşünün oluşmaya başladığı bir dönemdir. Yeni bir yaşam duygusu üzerinde yeni bir insan, din, doğa, devlet ve hukuk düşüncesi gelişmeye baş­lamıştır. Doğa dünyasını, Ortaçağdan tümüyle farklı bir biçimde ele alıp değerlendiren Rönesansın en büyük başarısı, yeni doğa bilimi­nin tüm görkemiyle kendisini göstermeye başlamasıdır. Bu suretle XVI. yüzyılın sonlarına […]

Daha fazla oku
İnsan Doğası

1.İNSAN DOĞASI Konusu ‘insan’ olan birçok bilim ve sanat dalı vardır: iktisat, tıp, biyoloji, tarih, edebiyat, psikoloji, sosyoloji, antropoloji… As­lına bakılırsa Ay, Güneş, nesneler, her şey insanın emrine veril­miştir; insan bu varlık ve nesnelerden yararlansın diye yaratıl­mıştır. Bu nedenle her bilim dalı, çalışmalarını kolaylaştırmak, daha verimli hâle getirmek için iş bölümü yapmıştır. Antropoloji de bu […]

Daha fazla oku