İman Şuurunun Hükmetmediği Cemiyette Anarşi ve Vahşet Doğar

.. Hem herbir şehir kendi ahalisine geniş bir hanedir. Eğer iman-ı âhiret o büyük aile efradında hükmetmezse; güzel ahlâkın esasları olan ihlas, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakârlık, rıza-yı İlahî, sevab-ı uhrevî yerine garaz, menfaat, sahtekârlık, hodgâmlık, tasannu, riya, rüşvet, aldatmak gibi haller meydan alır. Zahirî asayiş ve insaniyet altında, anarşistlik ve vahşet manaları hükmeder; o hayat-ı […]

Daha fazla oku
Müsbet ve Menfî Milliyetçilik

Beşer tarihinde görülen pek çok hadiselerin mühim bir kısmının temelinde ırkçılık taassubu ve tarafgirliği bulunduğundan bu menfi ırkçılığın sebeb olduğu çok zararlı mücadele ve zulümlerin önlenmesi için tedbirlerin alınması lâzımdır.   Nitekim, Bediüzzaman Hazretleri bu mühim mes’elenin de üzerinde durmuş, ikaz ve irşadlarda bulunmuştur. Bir nümune olarak eserlerinden mevzu ile alâkalı bazı kısımları aynen alıyoruz:   ﺑِﺴْﻢِ […]

Daha fazla oku
Irkçılık, Unsurculuk Millî Beraberliği Bozar

“Ey sarhoş hamiyet-füruşlar! Bir asır evvel milliyet asrı olabilirdi. Şu asır unsuriyet asrı değil! Bolşevizm, sosyalizm mes’eleleri istila ediyor; unsuriyet fikrini kırıyor, unsuriyet asrı geçiyor. Ebedî ve daimî olan İslâmiyet milliyeti; muvakkat, dağdağalı unsuriyetle bağlanmaz ve aşılanmaz. Ve aşılamak olsa da; İslâm milliyetini ifsad ettiği gibi, unsuriyet milliyetini dahi ıslah edemez, ibka edemez. Evet muvakkat […]

Daha fazla oku
Allah’ın Varlığı ve Birliği

Tabîat Risalesi (Onyedinci Lem’anın Onaltıncı Notası iken, ehemmiyetine binaen Yirmiüçüncü Lem’a olmuştur. Tabîattan gelen fikr-i küfrîyi dirilmiyecek bir surette öldürüyor; küfrün temel taşını zîr ü zeber ediyor.) İhtar Şu notada, Tabîiyyunun münkir kısmının gittikleri yolun iç yüzü ne kadar akıldan uzak ve ne kadar çirkin ve ne derece hurafe olduğu, lâakal doksan muhali tazammun eden […]

Daha fazla oku
Varlıklar La ilahe illa Hu ile tevhidi ilan ediyor

Bismillahirrahmanirrahim Hidayet-i Kur’âniyyenin nesîminden (1) İ’lem eyyühe’l-aziz! Şu âlem, görünen ve görünmeyen bütün tabakat ve envâiyle Lâ ilâhe illâ Hû diye tevhidi ilân ediyor.Çünkü aralarındaki tesanüt böyle iktizâ ediyor. Ve o tabakat ile envâ, bütün erkânıyla Lâ rabbe illâ Hû diye ilân-ı şehadet ediyor. Çünkü aralarındaki müşabehet böyle istiyor. Ve o erkân bütün âzâsıyla Lâ […]

Daha fazla oku
Ramazan-ı Şerife Dairdir

Birinci Kısmın âhirinde şeâir-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden, şeâirin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu İkinci Kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz Nüktedir.   Meal-i Şerifi:“O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık hidayet delillerini taşıyan ve […]

Daha fazla oku
Peygamberimizden (a.s.m) nakledilenlerin kaynağı

Bismillahirrahmanirrahim ÜÇÜNCÜ ESAS: Naklolunan haberler, eğer tevatür suretinde olsa, kat’îdir. Tevatür iki kısımdır: Biri sarih tevatür, biri mânevî tevatürdür. Mânevî tevatür de iki kısımdır.(Haşiye) Biri sükûtîdir. Yani, sükût ile kabul gösterilmiş. Meselâ, bir cemaat içinde bir adam, o cemaatin nazarı altında bir hâdiseyi haber verse, cemaat onu tekzip etmezse, sükûtla mukabele etse, kabul etmiş gibi […]

Daha fazla oku
Fahreddin Er Razi Vaziyetin’den…

Ey din kardeşlerim! Ve imanda yakini isteyen dostlarım! İnsanlar derler: İnsan vefat edince, mahlûkatla alakası kesilir. Bu umumi kaide iki açıdan tahsis edilmiştir: Birincisi, eğer amel-i sâlih kalırsa, bu duaya vesile olur. Duanın da Allah katında bitmeyen izleri vardır. İkincisi ise, çocukların terbiyesi ve mazlumların hakkı da alakayı devam ettiren hususlardır. “Birinci husus için derim […]

Daha fazla oku
Risale-i Nur’da İlm-i Kaideler

  Bir şey tamamıyla elde edilemediği takdirde o şeyi tamamıyla terketmek caiz değildir.” (İşarat-ül İ’caz 9) ***** İlim ilme kuvvet verir. Tahakküm etmemek şarttır. Şöyle müsellemattandır ki: Hendese gibi bir san’atta mahir olan zât, tıb gibi başka san’atta âmi ve tufeylî ve dahîl olabilir. Muhakemat – 28 ***** Malûmdur ki, şerr-i kalil için hayr-ı kesîr […]

Daha fazla oku
Vehhabiler Hakkında – Yirmi Sekizinci Mektup

Altıncı Risale olan Altıncı Mesele[Harameyn-i Şerifeyne Vehhabilerin tasallutuna dairdir] بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً 1 Aziz kardeşlerim, “Haremeyn-i Şerifeynin Vehhâbilerin eline geçmesi ve onların, eâzım-ı İslâmın türbeleri hakkındaki tahripkârâne hürmetsizliği ne hikmete mebnîdir?” diye sual ediyorsunuz. Elcevap: Şu hadise, âlem-i İslâmın siyasetine ve hayat-ı içtimâiyesine taallûk ettiği için, […]

Daha fazla oku