Bir Küresel Kültürün Ortaya Çıkışı

“Küresel kültürün” ortaya çıkışı genellikle postmoder-nizm olgusunun başka bir göstergesi olarak sunulmaktadır. Hepimiz tişört, kot pantolon ve spor ayakkabısı giymekte, Kentucky Fried Chicken ve McDonalds’dan yemekteyiz. Zi­hinsel kalıplar dünya kültür yapısına o denli yerleşmiştir ki, artık herkes aynı tondan şarkı söylemekte, aynı fikirleri tar­tışmakta, aynı sloganları atmakta ve kendisini aynı biçimde ifade etmektedir. Ancak Anderson, […]

Daha fazla oku
İslamiyet Bir Nomokrasi İdi

İslamiyet bir nomokrasi idi. Nomokrasi şu veya bu ferdin, şu veya bu zümrenin değil, Hakkın, yani şeriatın, mutlak ve ilahi hakikatlerin -çağdaş bir tabirle- kanunun hakimiyeti demekti. Mutlak ve çılgın bir hükümdar olan II. Mahmut yeniçeriyi ilga etmişti. Yeniçeri, ulemanın tabii müttefiki idi. Ulema, şeriatı ihmal eden hükümdarı bu kuvvet sayesinde doğru yola sevk edebiliyordu. […]

Daha fazla oku
Türkiye’de Batılılaşma

Şimdiye kadar denediğimiz yol Batı’yı muktedir kılan usûl ve hayat biçiminin bizi de güçlü kılacağına inanmamızdı. Yani bir bakıma biz Bati’nın tasallutundan kurtulmayı değil, onun gibi icbar edici bir kuvveti elde bulundurup muktedir olmayı hedef olarak seçtik kendimize. Bu yüzden Batı bir şey yaparken, ona bakarak bir şey yaptık biz de. Yaptığımızın aynı şey olması mümkün […]

Daha fazla oku
Tanzimat Dönemi Çelişkileri

Tanzimat, öncesi, dönemi ve sonrasıyla çelişkilerle dolu bir dönemdir. II. Mah­mut’un gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki yenilikler, toplumda infiallere neden ol­muş, toplum hem padişahı hem de yenilikleri hoş karşılamamıştır. Padişaha ‘Gavur Padişah’ demesi, padişahın diniyle ilgili bir durum değildir: Getirdiklerinin topluma uymadığını göstermek içindir. İkinci Mahmut’un bu kadar ra­hat hareket edebilmesi, karşısında herhangi bir gücün olmaması nedeniyledir. […]

Daha fazla oku
Veyl İçimizdeki Batılı Yandaşlarına !

1595 miladi yılında, yani 17. yüzyılı girerken Osmanlı Devletinin yüzölçümü 20 küsur milyon kilometrekare ve nüfusu yaklaşık olarak 100 milyondu. Yeryüzünün en güçlü devletiydi. Kendisinden sonra gelen devletlerle, arasında büyük bir mesafe farkı vardı. Osmanlının dünyada birinci sırayı koruması, 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eder. 19 uncu yüzyılın başlarında, dördüncü sıraya düştüğümüzü görüyoruz. Artık […]

Daha fazla oku
Avrupa’nın Yeni Bir İhraç Meta

Batılılaşma miti  eskiyince, yeni bir yalan çıktı sahneye… Daha doğrusu, aynı nâzenin taze bir makyajla arz-ı endâm etti. Filhakika , intelijansiyamızın  şerefine şampanya şişeleri patlattığı bu sözde bâkire, Tanzimat’tan beri tanıdığımız “Batılılaşma’nın” ta kendisi. “Çağdaşlaşmak”, Avrupa’nın yeni bir ihraç metaı, kokain ve LSD  gibi… Şuuru felçe uğratan bir zehir. “Çağ-dışılık” ithamı, iftiraların en alçakçası, en abesi. Aynı çağda muhtelif çağlar vardır. Çağdaşlaşmak […]

Daha fazla oku