Mestroviç ve Ritzer Bağlamında Paketlenmiş Topluma Doğru

Yaklaşık iki yüz yıldır Batılılaşma çabasında olan toplumumuz belirsizlikler ve kargaşaların içine itilmiştir. Kültür ve toplum mühendisliğine maruz kalan toplum fertleri kültürel kodlarını, anlam haritalarını ve duygularını kaybetmiş; bilinç yaralanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. Bireyler varlık sahası buldukları ortam içerisinde gelenek ve modernlikle ontolojik bir ilişki, post-modernlikle ise epistemolojik/ entelektüalist bir ilişki kurmaya çalışmışlardır. Gelenek ile […]

Daha fazla oku
Batı Dışı Toplumlarda Self Oryantalizm ve İslamofobi

  Müşerref YARDIM[3] Betül KARAKOYUNLU[4] Giriş Batı’nın neredeyse İslam’ın doğuşu ile başlatılabilecek Doğu husumeti, öteki olarak koordinatlandırma süreci ve Modernleşmenin tüm dünya tarafından takip edilmesi gere­ken bir izlek olarak sunulması oryantalist paradigmanın bi­leşenlerini meydana getirmektedir. Öte yandan Modernleş­menin ilerleme mesabesinde görülmesi ve salt Batılı değerle­rin bir güzergah olarak sunulması Doğu-Batı polarizasyo­nunu üretmiştir. Bu dikotomide Batı […]

Daha fazla oku
Batı’nın Kültürel Parçası Yeni Türkiye: İçselleştirilmiş İnkılâpçı Oryantalizm

  10 Makedonya’nın kesb-i istiklâl etmesi ise‘Osmanlı imparatorluğunun nısfının zayâ‘ı ve bina’en-‘aleyh izmihlâl-i tammı demekdir. . . . Makedonya arada hâ’il olunca Arnavudluk hâliyle elden giderek hududumuz İstanbul kapularına kadar dayanmış olacağından pâyitaht İstanbul’da kalamaz. Pâyitahtımızın Avrupa’dan Asya’ya nakli bizi Avrupa devlederi miyânından bi’l-ihrac ikinci hattâ üçüncü derece bir Asya devleti haline ko[ya]r. Yalnız nüfuz […]

Daha fazla oku
Bir Medeniyet Projesi Olarak Dayatmacı Sekülerleşme (1923- 1950)

  Türk toplumunun modernleşme süreci, 1718’lerde başlar, 1923’de olgunla­şır ve nihâî merhaleye erişir. Osmanlı devletinin 18. ve 19. yüzyıl dönemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin alt yapısının teşekkül devridir. 18. yüzyıldan itibaren Türk top­lumu, batılı kurumları örnek alır. Kısmî değişimle savunmacı karakterde başladığı süreci, giderek toplumun diğer alanlarını da içeren kapsam genişliğinde sürdürür. Osmanlı’da batılılaşma, belli kurum ve […]

Daha fazla oku
Batılılaşma -Türkiye-Batı İlişkilerinin Ontolojik Derinliği-

III. Modern medeniyetin içinde bulunduğu kriz derinleşerek devam ediyor. Bunu ister Badiou’nun veya Habermas’ın ifadesi ile kapitalizmin, isterse dünya sisteminin krizi olarak ifade edelim, fark etmiyor. Bu krizi çok canlı bir şekilde yaşadığımız ve içinde bulunduğumuz bölgeyle irtibatlı olarak hayatımızı doğrudan etkileyen bir sürecin -sömürge yapılarının çözülme sürecinin- farklı bir ifadesi olarak Sykes-Picot Antlaşması’nın işlerliğini […]

Daha fazla oku
Çağdaş Türk Düşüncesini Dönemlendirmek

Lütfi Sunar Jacçues le Goff, “Tarihi dönemlere ayırmalı mıyız?’’ sorusuna “anlamak ve takip etmek için evet” yanıtını verir. Bu anlamda dönemselleştirme geliş­melerin izlenmesi ve anlaşılır kılınması için elzem gözükmektedir. Ancak ta­rihte dönemlerin değil, dönemselleştirmelerin olduğunu unutmadan bunu yapmak gerekmektedir. Hele söz konusu başlangıç ve bitişlerin, değişim ve dönüşümlerin çok da kolay ve açık bir biçimde […]

Daha fazla oku
Kadersel Değişimin Mantığı

XIX. asırda Batı’nın islâm dünyasına doğrudan ve dolaylı olarak iki tür gelişi vardı, birincisi, askerî sefer ve işgal ile doğrudan, fiziksel geliş, ikincisi bunun uzun vadeli sonuçlarına karşı koymaya çalışan yerli hükümetlerin Batılılaşma olarak da tabir edilen reform hareketi sayesinde dolaylı, kültürel geliş. Örneğin Mısır, Batı’nın gelişini birinci yoldan, Osmanlı halkı ise ikinci yoldan hissetti. […]

Daha fazla oku
Rasim Özdenören’in ‘İki Dünya’ Adlı Eserinden Alıntılar

İslam, ulaşılmaz bir hedef gibi telakki ediliyorsa, bilinmeli ki, bunun sebebi, insanların kendilerine yeteri kadar zaman (sabır) tanımamış olmasından ileri geliyor. Sosyal/siyasal şartlara tekabül etmek üzere ileri sürülen mantık kurgusu paradoksal bir açmaz olarak ileri sürülse bile, İslam’ın, yaşanılan gerçeğin içinden fışkıracağı unutulmamalıdır. Fakat yazık ki, çoğu kez, hepimiz aynı unutuş içine düşüyoruz. Ülkenin “kurgusal […]

Daha fazla oku
Oryantalizm ve dinde reform meselesi

  Oryantalizm bir yönüyle Batı’nın İslam’a yönelik entellektüel bir haçlı savaşıdır. Dinde reform projeleri de tümüyle olmasa bile çok büyük ölçüde oryantalistlerin görüş ve düşüncelerine dayanır. Hem oryantalizm hem de dinde reform projeleri modernlikten (ve pek az olmakla birlikte postmoderlikten) olağanüstü bir biçimde etkilenmiştir. Çağdaş oryantalistler ve reformist ilahiyatçılar İslam’ı protestanlaştırma bağlamında buluşmakta daha doğrusu […]

Daha fazla oku
Batılılaşma

Türkiye’nin başının çaresini Batılılaşma yolunda arayacağım diye diretmesi sinek kâğıdına yapışmış hayvancığın zavallı ve gülünç durumundan farksızdır. Ayağının birini kurtarsa ötekini yapıştırmak zorundadır oraya. Batı güdümünde -bu güdüm kültürel ve siyasal alanlardır- bir “ilerlemenin” söz konusu olamadığını görmek için ülkemize bakmak yeterlidir. Batı güdümünde ancak bir müstemleke ekonomisi, ancak müstemleke düzeni mümkün olabilir. Ancak gizli […]

Daha fazla oku