İskender Pala – Kalp ”Alıntılar”

Yine de kalp bu.. Seviyor ama okşamak için elleri yok. Tıbben ağrıması mümkün değil ama bir şekilde ağrıyor işte. Beyne musallat olan migrenden daha şiddetli bir ağrısı var. Hafızası da beyin hafızasından daha kuvvetli. Ayaklarımızın veya beyin hücrelerimizin bizi götüremediği yerlere kadar götürdüğü biliniyor ama asla ne kendisi bir taşıma aracı ne de bizden taşıma […]

Daha fazla oku
Sulhi Ceylan – İnsanı Okumak “Alıntılar”

maj Başkalarının gözündeki olumlu imajını düzeltmek için insan neler yapar diye düşündüğümde, karşıma hiç de sevinebileceğim bir tablo çıkmıyor. İnsan bir ömür imajı için çalışabilen bir varlık. ”Başkaları ne der?” korkusu insanı hayata bağlayan ve aynı zamanda hayatı ıskalatan bir hal. Çünkü başkalarına göre yaşanan hayatlar kişinin kendini tanıma ve bütünlemesinin önündeki en büyük engeldir. […]

Daha fazla oku
Fatma Barbarasoğlu – İmaj ve Takva ”Alıntılar”

Günümüzde çalışmanın bir hizmet olduğu hemen hemen unutulmuş, bunun yerine hırs ve haset geçmiştir. Çalışma ahlâkında hizmet duygusunun hırs ve haset ile yer değiştirmiş olmasının sebebi nedir? Kişilerin meşrep ve mizaçlarına göre değişiklikler gösterse de, insanları hırs ve haset duygularına iten sebeplerin başında bugünkü hayat standardını koruyamayacağı, olduğundan daha kötü bir duruma düşeceği tehlikesi gelmektedir. […]

Daha fazla oku
İnsan Şiiri

Kanaatimce Şeyh Gâlib’in şaheseri aşağıdaki müsemmen (sekizli) gazelidir. (İnsan Gazeli’ diye adlandıranlar var; haksız da değiller gibi. Başka bir örnek daha gösterilebilir mi bilmiyorum; 85 manzumede her bir mlsra (toplam 48, tekrarlar dikkate almmazsa 40) bağımsız birer değer hükmü olarak okunabilir. Adeta ardı ardına söylenmiş 40 atasözü gibi; insan kudreti ile izahı gerçekten çok kolay […]

Daha fazla oku
Simone Weil – Yerçekimi ve İnayet ‘Notlar’

Köklerini yitirmiş bir avuç Yahudi, tüm yerkürenin köksüzleşmesine neden oldu. Hıristiyanlıktaki payları, Hıristiyanlığı geçmişine göre kökünden kopmuş bir şey haline getirdi. Rönesans’ın yeniden kök salma girişimi başarısızlığa uğradı çünkü Hıristiyanlık karşıtı bir eğilimi taşıyordu. “Aydınlanma” girişimi, 1789, laiklik vb. gelişim yalanı yoluyla köksüzleşmeyi daha da artırdı. Ve köksüzleşen Avrupa dünyanın kalan kısmını sömürgeci fetihleriyle köksüzleştirdi. […]

Daha fazla oku
el-Vedûd

Buruc/14:O, çok bağışlayan ve çok sevendir. “O” inkârına tevbe edeni ve îman edeni “çok bağışlayan” ayrıca küfür günahından  başka diğer günahlarına tevbe edeni ve dilerse tevbe etmeyeni de çok bağışlayan “ve” kendisine itâat etmeyi seveni veya tevbe edeni “çok sevendir.” Nitekim aynı mânâ bir başka âyet-i kerimede şu şekilde ifâde olunuyor: “Şunu iyi bilinki, Allah […]

Daha fazla oku
Divan-ı Hikmet Sohbetleri -4

Hakikatli ve Siyasetli İnsan Olmanın İmkânı: Işk, Sıdk ve Liyakât Kavramları Açısından Bir Modelleme Denemesi Prof. Dr. İhsan FAZLIOĞLU İstanbul Medeniyet Üniversitesi Cümleten Hoş Geldiniz! Öncelikle böyle bir toplantıyı tertip eden ve beni davet etme ne-zaketi gösteren Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti’ne teşek-kür ediyorum. Değerli dostum Musa Yıldız’ı makamında ziyaret ettim. Bana bir Dîvân-ı Hikmet […]

Daha fazla oku
Hoca Ahmed Yesevî, Hüküm ve Hikmet”

o * Doç. Dr., Büyükelçi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü –Ankara/Türkiye Öz Bu çalışmada maneviyat geleneğimizin en önemli temsilcilerinden olan Hoca Ahmed Yesevî’nin ölümsüz eseri Divan-ı Hikmet’ten ve tasavvuf geleneğimizden hareketle hikmet ve hüküm kavramları üzerinde durulmuştur. Yesevî’nin açtığı ilim ve irfan yolunun takipçileri medeniyet yürüyüşümüzün temel adımlarını teşkil etmişlerdir. Hakikat yolculuğunun ana hedefi olarak hükümlerin arkasındaki hikmetleri […]

Daha fazla oku
Şeyhülislam Yahya (Keklik-Karga)

  Sultan Dördüncü Murad zamanının şairi ve şeyhülislamdır. Sivri dili sebebiyle can veren büyük şair Nef’î ile de aynı zamanda yaşamıştır. Dört defada toplam 11 yıl kadar şeyhülislamlık makamında bulunmuştur ve divan şiirinde gazel tarzında Bâkî ile birlikte en büyük bilinir. Çok basit ve harika bir üslûbu vardır. Osmanlı Devletinin yıkılışını iki asır geciktiren hadise, […]

Daha fazla oku
Çay Molası

  Eskilerin hayatı anlamaları ve bir özge temâşâ ile seyretmeleri imrenilmeyecek gibi değil. Söz uçar, yazı kalır ya; iyi ki bir kısmını yazmışlar da, modernitenin bunalttığı ve insanlığımızı acımasızca tükettiği günümüzde bize bir nefes alma imkânı bahşetmişler. Divan şâirleri bazen rindâne söylemişler, bazen âşıkâne, bazen de hakîmâne. Bilhassa hikemî söyleyişler ihtivâ eden, bir hayat düsturu […]

Daha fazla oku