Algının Anatomisi

Yazar: Rıdvan Şentürk* Teleskobun, mikroskobun, röntgenin, fotoğraf makinesi ve nihayet kameranın keşfi, beraberinde getirdiği yeni mekân anlayışı ve algılama biçimleriyle, gelecekte mekânı çevresinden soyutlayarak küçük etki alanlarına bölümlemekle kalınmayacağının, aynı zamanda bakışın bütünlüğünün de mikrolojik parçalara bölüneceğinin habercisiydi. Merkezi, hiyerarşik bir düzen içinde inşa edilen klasik ontolojinin geçerliğini yitirdiği modernleşme sürecinde, insanın ve dünyanın evrendeki […]

Daha fazla oku
Kandırılmaya Yatkın Kişilik ve Aldatılmanın Psikolojisi

İnsanoğlunun doğasında kandırılmaya yatkınlık vardır. Biz kan­maya ve aldatılmaya açık bir şekilde doğuyoruz. Ama bazılarımız, diğer bazılarımıza göre algı yönetmenleri ve manipülatörlerin daha mı kolay kurbanı oluyor? Kandırılmaya yatkın bir kişilik var mıdır? Diğer bir ifadeyle bazı kişiler (ya da toplumlar) diğer bazılarına göre algı yönetimi ve manipülasyona daha mı açık ve savunmasızdırlar. Araştırmalar bazı […]

Daha fazla oku
Akılla Tutmak-Akılda Tutmak

Yazar: Özkan Öztürk* Bilmeye yönelik kavramlarımızı genellikle “el” analojisi üzerinden üretmişizdir. El, tutar, alır, kavrar, yakalar. Bir şeyi bilmek, genellikle yakalama eylemine benzetilmiş ve insanın anlama yetisine soyut bir el misyonu yüklenmiştir. El, epistemolojik iktidarın amblemi gibidir. Elin fiilleri, zihne de yüklem olmuştur hep. Birçok dilde yaygın bir analojidir bu. Nitekim “kavram” kelimesi kavramakla ilişkilidir. […]

Daha fazla oku