Aklın Kurnazlığı Karşısında ‘Teolojik İslam’ın Çıkmazı

İslam’ın düşünce tarihi hatırlandığında günümüzde tartışmaya çalıştığımız bazı meselelere dair zengin bir literatür ve deneyime sahip olduğu görülür. İslami düşüncenin bugün yeniden tartışmak üzere karşı karşı ya geldiği şartlar, bu tartışmaların konusu ve mahiyeti her şeye rağmen İslam’ın klasik çağında cereyan elmiş olanlarla büyük benzerlikler taşımaktadır.-. Her ne kadar öncekilerden farklı ama önemli bir nokta […]

Daha fazla oku
Bir Muhalefet ve Bütünleşme Aracı Olarak Özgürlük

Kilise diyordu ki; “Hayır, siz Incil’i de okusanız aklınızla bunu kavrayamazsınız, anlayamazsınız”. Dolayısıyla burada insan sınırlıdır. Hatta ve hatta öyle de demiyordu, başından beri Kilise diyordu ki; “Akıl inşam yanlışa götürür”. Yani bir bakıma akılla şeytanı Kilise denkleştirmişti. Problemin bir boyutu da buydu zaten. Tabi bunun da arkasında bir sebep vardı. Şöyle ki Hıristiyanlık geldiğinde […]

Daha fazla oku
Modernliğin Önerdiği Kimlik

Herhangi bir din veya ideoloji, yaratmak istediği insan için ken­disinin ideal olarak tanımladığı kimlikler vücuda getirerek insanla­rın bunları icra etmelerini, yerine getirmelerini isterler. Şüphe yok ki bunlar geleceğe ilişkin bir beklentiyi, hedefi; ulaşmak veya elde edilmek istenen önceden tasarlanmış bir “modeli” yakalamak, hâsıl etmek içindir. Fakat aynı zamanda da bu kimlikler, kendisini icra edenleri de […]

Daha fazla oku
Kimlik; Enfüsün Tezahürü

  Küreselleşme ile beraber; insanlara sağladığı kimlikle kendile­rini anlamlandırmalarına imkân verdiği varsayılan ve böylece onları bir arada tuttuğuna inanılan ulus-devlet fikrinin aşındığına vurgu ya­pılmaya başlandı. Bu aynı zamanda modernist sosyal paradigmanın rasyonel temelde inşa ettiği “toplumsal bağ” fikrinin de zayıfladığına ve dolayısıyla birey/vatandaş kimliğinin aşınmasına yol açan yeni geliş­melere işaret etmesiyle önem taşıyordu. Çünkü kökenle […]

Daha fazla oku
Yaşadığımız Kimlik Değil, Kişilik Krizidir

Müslüman için kimlik yaşanan şartlara bağlı/bağımlı olmayan bir aidiyeti ifade eder. Bu tanım modernist anlayışın aidiyeti bir ulusa ya da ulusla özdeşleştirilmiş bir toprağa bağlı kılan kimlik tanımın­dan mahiyet olarak farklıdır. Bu nedenle İslâmî kimlik yerel ve kü­resellik gibi günümüze hâkim zihniyetin dualist ayrımlamasından farklı özelliği ile bildik kimlik kategorilerini aşar; insanın sadece bu dünyayla […]

Daha fazla oku
Doğruluk, Güzellik,İyilik

İslâm açısından bir şey iyiyse, aynı zamanda bu güzeldir ve doğrudur, doğruluğu da içerir. Yani biz şunu görüyoruz: İslâm’da doğruluk, güzellik, iyilik birbiderinden ayrıştırılamaz şeylerdir. Ve ihsanda toplanmıştır. Ihsanda, evet.Peki, diğerinde kötüdür, çirkindir ve o da yanlışı içeriyor. Şimdi günümüzün dünyasında burada bir kopukluk var. Günümüzde bu şu demektir: İslâm’da hakikatten kopuk bir güzellik, iyilik, […]

Daha fazla oku
Abdurrahman Arslan – Dünyaya Müslümanca Bakmak ”Alıntılar”

Modernist insan rasyonel insandır.Yani kendini akla göre tanımladığından dolayı rasyoneldir.Aslında sorun Batı açısından Batıda kalsaydı, belki çok büyük bir problem olmazdı, kendi problemiydi. Fakat Batılı insan, bu insan modelini, mükemmel bir insan modeli olarak bütün insanlığa yaymaya çalıştı ve bunu evrenselleştirdi. Dolayısıyla da insandan anladığı; kendi insan tanımı kavramı içinde bir insandı. Bunun dışında kalan […]

Daha fazla oku
Aile Toplum ve Dayanışma Ağları Kapsamında Bir Değerlendirme-1

Yeni Bir Sosyal Dünya İçin Modern Batı Düşüncesi Köken İtibariyle Karşıtlıklar Üzerine Kuruludur İnsan hakları Batının 19. Asırdaki sorunuydu. 20. Asırdaki ise erkek karşıtlığı üzerine kurulu, ifadesini feminizmde bulan kadın sorunu oldu. Modern batı düşüncesi köken itibariyle karşıtlıklar üzerine kuruludur; karşıtlıklar hâsıl ederek sorunları kategorize eder, sonra da bunlar arasındaki çatışmadan bir senteze ulaşılacağını varsayar. […]

Daha fazla oku
Aile Toplum ve Dayanışma Ağları Kapsamında Bir Değerlendirme-2

Çağdaş toplumlarda akrabalık bağlarını insanlar bir yük olarak görmektedirler. Gönderilen her peygamber Hz. Adem ve Havva’nın bıraktığı miras olan “aile geleneği”nin devamı olarak kendi aileleriyle insanlara örneklik yaptılar. Bununla, içinde yaşadıkları toplumun “yürürlükte” olan aile telakkisini ve ilişkilerini zımnen de olsa ya onaylamış ya da restore etme yoluna gitmişlerdir. Günümüzün artık genel kabul görmüş modern aile modelinden, benzerlikleri […]

Daha fazla oku
Ailenin Hicreti

Aile sözcüğü köken olarak Arapça’dan gelmekte. Kav­ram semantik olarak, iki noktaya işaret ediyor: Biri, bir­birlerine çok yakın olan insanların oluşturduğu ilişkiler dünyası; diğeri de en geniş anlamı içinde, ihtiyaçların gi­derildiği yer anlamı taşımakta. Dolayısıyla aile hakkında konuştuğumuzda, biz aynı zamanda kadın ve erkek, anne ve baba, erkek ve kız kardeş, dedelik ve ninelik, çocuk ve […]

Daha fazla oku