İngiliz Yahudi İttifakı ve A.B.D

1950lerden sonra yeni bir dünya düzeni ortaya çıkıyor. Ondokuzuncu yüzyılda gündeme gelen sermâyeci ideoloji, yânî İngilterede gerçekleşen bir felsefe sistemi olarak ortaya çıkan sermâyecilik ve buna dayalı yeni bir medeniyet Örneğini yaşıyoruz. 0 da Ingiliz-Yahudi diye adlandırdığım medeniyet. İngiliz ile Yahudinin izdivâcından A.B.D. ortaya çıkmıştır. Anne İngiltere ne zaman başı sıkışsa, yavrusu A.B.D.ni imdada çağırmıştır. […]

Daha fazla oku
Vizyoner Sultan’la Geleceğe Dönüş

1-İstanbul Boğazı’nın iki yakasını birleştirecek köprü projeleri nasıl geliştirildi? Keskin bir vizyona ve ileri görüşe sahip II. Abdülhamid zamanını aşan projelere destek vermiş, araştırmaları teşvik etmişti. Destek verdiği tüp geçit, Boğaz köprüleri ve yer altındaki tren hatları gibi projeler vefatından bir asır sonra hayata geçirilirken vizyoner Sultan’ın ayak seslerini işitmemek mümkün mü? Fransız Mühendis Ferdinand […]

Daha fazla oku
Kirli bir Tezgah: 31 Mart

‘ Şüphesiz “vaat edilmiş” topraklara kavuşabilmek için, Meşrutiyet’in ilan edilmesinin tek başına bir anlamı yoktu. Üst Aklın asıl hedefi, Sultan Abdülhamid iktidarının tamamen yıkılmasıydı. “Hürriyet,eşitlik, kardeşlik” mücadelesinin arkasındaki gerçek plan, ancak böyle tamamlanmış olacaktı. Her ne kadar II. Meşrutiyet ile birlikte ‘parla­menter’ sisteme geçilmişse de, iktidarı tekelinde bulunduran ve üm­metin birliğini sağlayan halife/padişah, hâlâ devletin […]

Daha fazla oku
Üst Aklın Değişmeyen Oyunu: Böl, Parçala, Yut…

Üst Akıl, Tanzimat süreciyle sadece Osmanlı İmparatorluğunun geleneksel rejimini değiştirmekle kalmamış, Batı tarzı yaşamın yay­gınlaştırılmasını ve ulusalcılık akımlarının güçlendirilmesini de sağlamıştı. Özellikle Islahat Fermanının ilanından sonra Avrupalı oryantalistlerin Osmanlı düşünce hayatına soktukları en tehlikeli kavram, hiç şüphesiz etnik ayrışmaya dayalı ulusalcılık’ fikirleri ol­muştu. Zira aynı dini paylaşan milletlerin (Millet-i Hâkime) halifeye gönülden bağlılığı ve emirleri […]

Daha fazla oku
Bediüzzaman,2.Abdulhamid’in Değil,İstibdadın Muhalifidir

2.4 SULTAN 2. ABDÜLHAMİD ZAMANI BİR“DEVR-İ İSTİBDÂD” MI? Sultan II. Abdülhamid devrine devr-i istibdâd adını verenleri iki gruba ayırmak gerekmektedir; Birinci grup, onun muhâlifi olan İttihâdcılardır; ikinci grup ise, onun cüz’i istibdâdını tenkid eden ulemâdır. Ancak Sultan Abdülhamid, tarihin kanûnlarına uyarak, Osmanlı Devleti’ni yıkılmaktan ve parçalanmaktan kurtarmak için, Bedîüzzaman’ın yerinde ifadesiyle, “mec­burî, cüz’î ve yanlış […]

Daha fazla oku
Vizyoner Sultan’la Geleceğe Dönüş

1-İstanbul Boğazı’nın iki yakasını birleştirecek köprü projeleri nasıl geliştirildi? Fransız Mühendis Ferdinand Arnodin Mart 1900 tarihinde “Compagnie Internationale du Chemin de Fer de Bosphore” şirketi adına İstanbul’u bir demiryoluyla çevrelemeyi, Asya ve Avrupa’yı iki boğaz köprüsüyle birbirine bağlamayı teklif etmişti. Sultan’a sunulan haritada yeni yollar ve köprüler bütün ayrıntılarıyla belirtilmişti. Projenin ilk gayesi Asya ile […]

Daha fazla oku
Bir Sultan Var Sultan’dan İçeri

10 Soruda 2.Abdulhamid Matematik bilgisi, astronomiye ilgisi, sevdiği yemekler, günlük çalışma programı, yurt dışı seyahatleri, nezaketi, terbiyesi ve merhameti… İşte gözlerden uzak, gönüllere yakın o muhterem Sultan! Sultan Hamid Han’ı vasıfları, özel ilgi alanları, fizikî ve ruhî hususiyetleri açısından anlatmaya ciltler yetmez elbette. Aşağıdaki 10 madde dışında neler yok ki bahse değer: Kitap sevgisi, marangozluğu, […]

Daha fazla oku
Abdulhamid Han Said Nursi’yi tımarhaneye attırdı mı?

Bediüzzaman Said Nursî, Yıldız Sarayı Mabeyn dairesine, Şark’ta geleneksel ve modern bilimleri bünyesinde birleştirecek bir üniversite açılmasını havi dilekçeyle başvurduktan sonra neden birdenbire Toptaşı Tımarhanesi’ne gönderilmiştir? Genellikle lafını budaktan esirgemeyen söylemi veya acayip kıyafetlerinden dolayı saray tarafından ‘deli’ muamelesi gördüğü izlenimi hâkimdir. Peki bu ‘izlenim’ ne kadar doğru? Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan bir mektup, Van […]

Daha fazla oku
Cemil Meriç ile Söyleşi

cogito, Sayı: 32, 2002 “Bir aydının namusunu muhafaza etmesi son derece güçtür” Safa Mürsel: Bugün ihtiyacıma ve cehaletime binaen sizin huzurunuza, milliyetçilik meselesini, kısa da olsa şerhetmeniz talebiyle getirdim, Milliyetçilik mevzuuna Bediüzzaman Hazretleri yer yer eserlerinde temas ediyor. Türkiye’ye Bediüzzaman bu meselelerin alevlendiği, kompleks bir hüviyete karıştığı bir ortamda gelmiş. Sonra birçok alternatifler, aralarında nüans […]

Daha fazla oku
Bediüzzaman ve Sultan 2.Abdülhamid Han

    Bediüzzaman’ın hürriyet hakkındaki ilk nutkunun son bölümünde Sultan Abdülhamid’in ismi ve ahvâli geçmesi münasebetiyle; Bediüzzaman’ın tımarhaneye ve tarassuthaneye zahiren onun tarafından sevk edildiği veya onun namına Mabeyn hükûmetinin tedbiriyle o gibi muameleler ona reva görüldüğü ve şark’tan Medreset‑üz‑Zehra’sı için Padişaha müracaat azmiyle gelmişken, hiç bir mülayim karşılık görmediği, fikir ve düşüncelerine cevab verilmemekle […]

Daha fazla oku