En Büyük İllet Kibirdir
İnsandaki büyük illet, kendini mükemmel sanma dalâletidir. Ruh hastalıklarının en zararlısı budur. İlâhî kudrete yabancı kalıp, kendi kudreti vehmiyle kibirlenmek, gururlanmaktır.
Şeytanın büyük illeti kendini Adem’den daha yüksekte görmesıydi. Bu yüzden Adem’e secde etmekten sakındı. İlâhî emre karşı geldi ve Şeytan adıyla lânetlendi. Kendini herkesten ve herşeyden üstün görme tezâhüründeki (görünme) bu şeytan ruhu çok hem de pek çok kimselerde vardır. Sen öyle düşüncelerden ve öyle kimselerden sakın.
O kimseler bazen aldatıcı bir tevâzu içinde, kendilerini boynu bükük ve başları secdede gösterirler. İbâdeti sırf âdet haline getirir, saf, temiz ve inanmış kimselerden olduklarını gösteren davranışlarda bulunurlar. Kendilerini bir mürşide teslim etmemiş bu kimselerin tevâzuunu sen kibirlenme bil!
Eğer bir ermiş insan, bir pir, bir mürşid gelir de aşk, muhabbet ve hidâyet (doğru yol) merhemini senin o azmış, azıtmış yaranın üzerine sürerse Allah’ı duymanın, Allah’a âşık olmanın çoşkunluğu seni kendi nefsinden ve nefsinin yaralarından kurtarır. İçin bilmediğin ve o hale gelmeden hazzındaki sonsuzluğu bilemeyeceğin Hak nuruyla dolar. Hem dünya hem de âhiret tasalarından kendini âzâde bulursun.
Bazen öyle olur ki merhem yaraya konunca, hasta ufûnet (sıkıntı veren ağırlık) bitti sanır, kendini bir anda iyi olmuş görmenin gafletine kapılır. Halbuki bu, sadece yaraya bir ışık vurmasıdır. İyi olmak tamamiyle Allah’ın istediği gibi bir ruh olmak için tedâviye devam lâzımdır. Mürşidinden ayrılma! Onun sana göstereceği yol, sadece yolun başı değildir. Bu yolda sonuna kadar yürümek gerekir.
Ken’an Rifâî, Şerhli Mesnevî-i Şerif, İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı, 2000, s. 469.