Tirmizî’nin diğer bir rivâyeti de şöyledir: Hz. Peygamber; “İnsanlar yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşredilecek” deyince, bir kadın; “Birbirimizin avret yerine bakmaz -veya görmez- miyiz?” diye sordu. Hz. Peygamber cevaben; “Ey kadın! ‘O gün herkesin kendine yetecek bir derdi vardır’dedi.(Abese,37)
Bu hadîs, kıyâmet gününde insanların, aynen dünyaya geldikleri andaki uzuvlarıyla haşredileceklerini ifâde etmektedir. Hiçbir uzuvları eksik olmayacak, hatta sünnet edilmiş olsalar bile, dünyaya geldikleri sıradaki sünnetsiz halleriyle ve doğdukları andaki gibi tamamen çıplak olarak haşredilecekler. “insanlar birbirlerinin avret yerlerine bakmazlar mı?” sorusuna da Hz. Peygamber; “o gün herkesin kendine yeter bir derdi olduğunu” söyleyerek cevap vermektedir. Yani insanlar,değil başkalarının avret yerlerine bakmak, kendilerinin çıplak olduklarının bile farkına varmayacaklar, bu derece bir telaş ve sıkıntı için-de bulunacaklar.
Bu hadîse aykırı gibi gözüken başka hadîsler vardır. Mesela, Ebû Sa‘îd el-Hudrî’den nakledildiğine göre, kendisi ölüm döşeğindeyken iki yeni elbise istedi. Onları giydi ve “Resûlullâh’ın şöyle buyurduğunu işittim” dedi: “Şüphesiz ölü, öldüğü elbise içinde diriltilecek”.
Aslında burada hadîslerin birbirine teâruzu söz konusudur. Ancak İbn Kuteybe, Ebû Sa‘îd hadîsinin ilk bakışta Kur’ân’a aykırı olabileceğini belirttiği için bu meseleyi çalışmada değerlendimeyi tercih ettik. İbn Kuteybe’ye göre her iki hadîsi düşünürsek, İbn Abbâs hadîsinin Kur’ân’a uygun olduğunu görürüz. Zira Allâh şöyle buyurur: “Düşün o günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz”.(Enbiya,104) Yani ilk yaratmaya yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz başlamıştık. İşte böyle kıyâmet günü de tekrar sizi o hale getiririz. İbn Abbâs’tan nakledilen diğer bir rivâyette “İlk giyinecek olan İbrâhîm’dir”(İbnHanbel,Müsned,1,223-353) ifadesi geçer. Ebû Sa‘îd hadîsinin ise zayıf olduğu kabul edilir. Böyle ise, şaz ve zayıf olanla sahîh hadîse karşı gelinemez. Şayet sahîh ise, iki hadîsi çelişkiden kurtaracak güzel bir te’vîl vardır. Buna göre İbn Abbâs “Siz Allâh’a yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak kavuşacaksınız” demiştir. Başka bir hadîste de “İnsanlar kıyâmet günü yalın ayak ve çıplak ola-rak toplanacaktır” ifadesi vardır. Ebû Sa‘îd ise “Şüphesiz ölü, öldüğü elbise içinde diriltilecek” ifadesini naklediyor. Bir kere, dirilme, toplanma değildir. Dirilme, mahşer yerinde toplanmadan öncedir. Dirilmenin (ba’s) manası, ölümden sonra ihya, uykudan uyanmadır. Toplanmanın (haşr) manası ise, insanların hesap için bir meydanda bir araya gelmesidir. Sanki insanların, yeni bir yaratma olacağı zaman, içinde öldükleri kefenleri onlara iade edilir. Allâh’a doğru, toplanma yerine gittiklerinde kefenler çıkarılır. Allâh’a ilk yaratılışla rahimlerden çıplak çıktıkları gibi çıplak olarak kavuşurlar. Onlar rahimlerde ölünün kabirde örtülü olması gibi örtülüydüler.(1)
(1)-İbn Kuteybe,el-Mesaid ve’l-ecvibe,Beyrut,1990,syf;316)
————
Yavuz Köktaş – Kurana Aykırı Görülen Hadisler
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…