Toplumu Yozlaştıran Şey Hayasızlıktır…

Toplumu yozlaştıran baş etken, kendisine vücut veren bireylerin göze bata­cak raddede çoğunun hayâsızlaşmasıdır. Hayâ, kelime olarak, hayâttan gelir. Canlı olan beşerle varoluş bütünlüğünü paylaşan, artık canlı olmaktan öte hayat sahibi insandır. Hayat ise, hayânın pınarıdır. Hayâ da, edebin, dolayısıyla da, ah­lâkın ‘omurga’sidir. İşte bu zikrettiğimiz belirlenim, İslâmî yaşayışın, İmmanuel Kantın deyişine başvurursak, “temel kural’ı yahut […]

Daha fazla oku
İslâm,Adaletsizliğe,Sui-istimale Başkaldırma Hareketidir

  8-İslâm, spekulativ yahut spekulativ-olmayan metafizik sistem, ideoloji, hukuk nizâmı yahut fizik dünya hakkında bilgi sağlayan kaynak eser değildir. Bunlar, onun görev alanında yer almazlar. O, bunlarla birlikte bilcümle insan faaliyetlerine imkân veren kaynağın menbaıdır. Algılanamaz kaynağın menbaıdır. İpuçlarını fizik dünyada bulamadığımız, ama tekmil işlerimizi, işlemlerimizi, etkinliklerimiz ile faaliyetlerimizi; kararlarımızı, tercihlerimizi, kabullerimiz ile redlerimizi, doğruluk […]

Daha fazla oku
İslam

İlkece, İslâm, Allah Tebliğinin verisidir. Buna karşılık, daha önce de çeşitli vesilelerle bildirilmiş olduğu üzre, ideoloji, insan dimâğının eseri olan Felsefe- bilim çıkışlıdır. Bu ikisi, şu hâlde, birbirine zıttır. İkisinden birini öbürüne indir­gemek, felsefe-bilim bakımından saçma; Din yönündense, küfürdür. Ne İslâm\ ideolojileştirebilirsiniz ne de ideolojiyi İslâmileştirmeğe mezunsunuz. Haddızâtında, İslama., dolayısıyla da insanlığa yapılabilecek en büyük […]

Daha fazla oku
4-Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudi Medeniyeti ile Sermayeciliğin Tarihteki Konumu

İngiliz Yûhudîlik ile Ana İdeolojisini Küreselleştiren Etken ”Farklı görüşteki kişiler ile değişik insan kümelerinin vücut vermesine rağmen, Hür Sermayeciliği asıl belirleyip başlangıç safhalarından bu yana yürüten merkezî mahfil, milletler-üstü bir teşkilât olan Farmasonluktur. Sıkı bir silsile-i meratıp düzeni ile tavizsiz bir gizlilik kuralı doğrultusunda çalışan Farmasonluk, belit bir kişinin, aile yahut boyun güdümünde olmayıp dünya çapında […]

Daha fazla oku
Batı’nın İnsan Anlayışı ”Robotçuluk”tur

Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti, uzvî/organik asıllı insanı hem uzvî esâsından hem de manevî-olma hassasından uzaklaştırmağa çaba harcamıştır..Onaltıncı yüzyılın ikinci yarısından itibâren başgösterdiğini gördüğümüz İnsancılık, bu yüzden mekanik beşer anlayışına sâhiptir. Öyle bir İnsancılığın tasavvur ve temsil ettiği, Allah yaratığı ve rahîm mahreçli insan olmayıp imalâthane yahut laboratuvar ürünü beşerdir. Daha doğrusu, imâlâthâne yahut labora-tuvar […]

Daha fazla oku
Siyâset Sanatı ile Devlet Nizâmı

Siyâset sanatı ile devlet nizâmını Selçukludan ve onun üzerinden Iranlı Sâsânî ile Arab asıllı Abbâsîden tevârüs etmiş Osmanlı, Anadolu müdhiş bir kargaşaya batmışken, uç beğliğinden imparator devleti olmağa adım atmıştır. 1243 Kösedağ muharebesinde Anadolu Selçukluları yenen Moğol Ilhanlılar, taş üstünde taş, gövdede baş bırakmamacasına Anadoluyu istilâ etmişlerdir. Moğol mezâliminden kaçan Türkmen boyları ile oymakları Türkistandan, […]

Daha fazla oku
Sevişen — Savaşan Bireylerin Toplumu

Sağlıklı toplum, kolayca kırılabilir bir sevişme – savaşma dengesi üstüne kuruludur. Burada ‘sevgi’ yakasını ‘kadın’ temsil ederken, ‘savaş’ tarafı, ifadesini ‘erkek’te bulur. Sevgi ile mücâdele taraflarından biri, ötekisi aleyhine gözle görülür derecede zayıflar yahut güçlenirse, toplumun psikososyal dengesi bozulur. Erkek ile erkeklik özelliklerinin tümüyle başat kılındığı toplum, vahşileşip hûnhârlaşır. Tersine, kadının şefkat, rikkat ile yumuşaklık […]

Daha fazla oku
Osmanlı Devleti Ayrıştırmaz,Birleştirir

Osmanlı Türk milleti, Millî Mücâdeleye girişirken, belli bir toprak parçası anlamındaki yurdu kurtarmak amacıyla silâha sarılmamıştır. Zirâ, bu milletin maşerî şuurunda böyle bir kavram yer etmemiştir. Bahis konusu olan, bütün Müslümanların yaşadığı diyârdı. Osmanlı, Millî Mücâdele esnâsında Antebi, Maraşı nice savunmuşsa, Birinci Cihân Harbi sırasında Medine yahut Akâbe uğruna da onca canhırâc savaşmıştır. Dârulİslâm, Osmanlının […]

Daha fazla oku
Osmanlı Devleti Üst Yapısı

Osmanlı, dilce, dince, mezhepçe, tarikatça, örfçe, âdetçe ve iktisâdi geçim araçları ile yolları itibâriyle çok çeşitli alttoplum dokularından örülmüş bir üstyapıdır. Bu devlet üstyapısı, başta hânedân olmak üzre, yönetici zümrenin kendine uygulayamadığı, öncelikle hukuk ile iktisâttaki adâleti sâyesinde, böylesi müdhiş bir çeşitliliği, bunca uzun süre birarada tutmağı başarmıştır. O, sonuçta, ülkü devletinin seçik örneğini teşkil […]

Daha fazla oku
Türk Tarihinin ‘Zenbereğ’i

Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyeti ve  ve onun siyâsî-iktisâdî zenbereği hür sermâyecilik, dünyada tek ve eşsiz kalmak arzusundadır. Bu medeniyeti ve onun temel ideolojisini taşıyan güç, imperyalism, mümkün ve hattâ muhtemel her medeniyet tasarısını ateş bacayı sarmadan boğmak irâdesini tereddütsüzce uygulamaya geçirmektedir. Bu cümleden olmak üzre, mantıkça tek mümkün gözüken seçenek İslâm medeniyetinin yeniden dirilip toparlanma istidâdını […]

Daha fazla oku