Demokrasi-Kemiyet’in Hakimi
‘Demokrasi, keyfiyetin yerine kemiyeti koyduğu gibi ruhun ferisi de maddeye bağışlıyor. Çoğunluğun sözü geçerliği, kemiyetin hâkimiyeti îdi. Bir toplumun ferdi ruhtaki akislerinin yerine toplumun madde olan kütlesinin hâkim oluşu ise ruhun yerine maddenin geçirilmesidir. Toplum içinde her ferdin dileklerini hâlda» kılmak gaye olmamalıdır. Çünkü toplum hayatında en bayağısından başlayarak iyi ve kötü bütün dilekler yaşatılmaktadır. Bunların, kültür ve ahlâk bakımından yükselmiş fertlerin ruhlarındaki akislerinin bizzat bu büyük ruhlar tarafından seçildikten, elendikten, ayıklandıktan sonra temiz ve Allah’a yararlı olanlarının ayrılıp cemiyette hâkim kuvvet haline getirilmesi ideali teşkil edebilir. Fert fert vatandaşların isteğini yerine getirmek için hükümet kapılarında dolaşmak temsil görevi değildir.
Millet iradesini temsil etmek, oy sahiplerine yaranmaktan bambaşka bir şeydir. Milletvekilinin, fertlere minnet ve müdahalesi olmamalıdır. O ancak büyük mesuliyeti omuzlarına yüklenmiş, vicdanına minnet borçlu olduğunu bilen ve yalnız bu mesuliyetin huzurunda eğilen insandır. Önünde eğileceği kuvvetler, ruhî kuvvetlerdir. En başta Allah emri, ondan sonra millet dâvâsı, anayasa ve devlet iradesi onun âmirleridir.
Nurettin Topçu,İradenin Davası