Bu huyun tamamen hevadan kaynaklandığını söylememiz mümkün değildir. Çünkü biz, fakirlikten aşırı derecede korkmalarının, çok ilerisini düşünmelerinin, bela ve musibetlere karşı tedbir almada aşırıya kaçmalarının kendilerini cimri olmaya ve sahip olduklarını korumaya sevk ettiği bazı insanlar görürüz. Diğer bazı insanların da herhangi bir gayeye yönelik olmaksızın, sadece kendileri için mal biriktirmekten zevk aldıklarını görürüz. Yine biz, düşünceleri ve aklî melekeleri tamamen oluşmamış olan çocukların bir kısmının tamamen cimri davranmasına karşın, başka bir kısmının ise sahip olduklarının hepsini arkadaşlarına verdiklerini gözlemleriz.
Bundan dolayı bu huyla sadece hevadan kaynaklandığı zaman mücadele etmemiz gerekir. Eğer cimrilik yapan bir kimse, kendisine malı tutmasının, yani cimrilik yapmasının nedeni sorulduğunda, uygun bir sebebe dayanan açık- seçik ve kabul edilebilir bir gerekçe bulamayarak kaypak, kaçamak ve karışık cevap veriyorsa, işte bu kişinin cimriliği sadece hevadan kaynaklanmaktadır. Bir keresinde ben, mal biriktiren adamların birine kendisini bu şekilde hareket etmeye yönelten nedeni sordum. O da bana yukarda belirttiğim şekilde cevap verdi. Bunun üzerine ben de ona, cevabınin geçersiz olduğunu ve bunlardan hiçbirinin onun bu şedide cimri olmasının gerçek nedeni olamayacağını söyledim. Ben ondan zenginliğini azaltacak ve ona zarar verecek bir şekilde malından cömertlik etmesini istemedim. Bana en son verdiği cevap: “seviyorum, istiyorum” oldu. O zaman ben de ona, delil olarak ileri sürdüklerinin ne şu andaki halini, ne de ihtiyatlı ve tedbirli olmasını, ilerisini düşünmesini etkilemediği için, akim hükmünden ayrılarak hevaya tâbî olmuş olduğunu söyledim.
Cimrilik bu dereceye vardığında ıslah edilmesi ve hevanın ondan uzaklaştırılması gerekir. [60] Bu, mevcut durumunu daha kötüye götürmeyen ve bundan sonra da istediği bir mala ulaşmasını zorlaştırmayan veya imkansız hale getirmeyen bir şey hakkında cimri olmaktır. Bununla birlikte, bunlardan biri veya her ikisi hakkında açık ve geçerli bir mazereti olan kişinin cimriliği ise, hevadan değil akıl ve düşünceden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla da bu şekildeki cimrilik, söz konusu kişiden kaldırılmamak, aksine artırılmalı ve kuvvetlen- dirilmelidir. Yalnız her cimrinin bu delillerin ikinci grubuyla delil getirmesi doğru değildir. Cimriliği vasıtasıyla şu andaki konumundan daha yüksek ve daha önemli bir makama geleceğinden ümidini kesmiş olan kişi, -ömrünün sonuna gelmiş veya ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmış olan kişi gibi- kesinlikle ikinci grupla delil getiremez.
Ebubekir er Razi,-Ruh Sağlığı
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…