Hadarîlerle mukayese edildikleri zaman, bedevilerin, kırlar ahalisinin aynı durumda oldukları müşahede edilir. Gıdası, devenin eti ve sütü olanlarda da bu durum vardır. Devenin eti ve sütü ile beslenenler iriyarı olmakla beraber aldıkları gıda onların ağır yük taşıma, tahammül ve sabır gibi ahlâklarına (huy ve karakterlerine) da tesir eder ki bu hususlar develerde de mevcuttur. Develerden elde edilen gıda ile beslenenlerin bağırsakları da sıhhat ve kalınlık bakımından develerin bağırsakları nisbetinde (sağlıklı ve sağlam olarak) vücuda gelir. Bu bağırsaklara zayıflık ve gevşeklik ârız olmaz. Başkalarına zarar veren gıda maddeleri, bunların bağırsaklarına zarar vermez. O yüzden bunlar, müshil olarak pişmemiş Ebu Cehil karpuzu (acı elma), kına otu ve karbion gibi mahlûl olmayan süt- leğenleri içerler. Bağırsaktan bundan zarar da görmez. Halbuki aynı şeyleri, latif ve nazik gıda maddeleri yemeleri sebebiyle bağırsakları ince ve nazik olan hadariler alsa hemen helâk olurlar. Çünkü sözkonusu maddelerde zehirli olma niteliği vardır.
Çiftçi ve ziraatçıların bahis konusu ettikleri, tecrübe sahibi olanlann da şahit oldukları şu husus, gıdanın beden üzerinde ne derece tesirli olduğunu gösteren del il (erindendin “Tavuk, deve dışkısında pişirilmiş hububat ile beslenir, hasıl olan yumurta kuluçkaya konursa, piliçler gayet iri olur, çiftçiler bazan kuluçkalık yumurtanın üzerine deve fışkısı atmak suretiyle de hem kuluçkalık tavuk beslemekten hem de hububatı pişirmekten müstağni olarak çok iri piliç elde etmiş olurlar.”
Gıdanın beden üzerindeki bahiskonusu tesirlerini gördüğümüz zaman, aç kalmanın da beden üzerinde bir takım tesirleri bulunduğu hususunda artık hiç şüphe etmeyiz. Çünkü tesir meydana getirme veya getirmeme konusunda, iki zıt şey tek bir nisbet üzere bulunur. Bu da gösteriyor ki, bozuk ve lüzumsuz artıklardan, vücudu ve akla zarar veren karmakarışık rutubetlerden bedenleri temizleme ve arıtma hususunda aç kalmanın tesiri vardır. Nitekim gıda da bahis konusu (kötü) şeylerin, bedende mevcut olmaları hususunda tesirli olmaktadır, Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır.
İbn Haldun,Mukaddime,cild:1
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…