Bize bir fetih lâzım… Bu fetih ebedî olacak… Ruhlarımızda yapılacak. Bu fetih, kılıçlarınki kadar kolay değil, sahte şereflerin- ki gibi hayâli değil, ihtiraslarınki gibi süfli değil.
Bu fetih, gönülleriyle mazinin en derin tabakalarına bağlanan ve dallarında bütün güzel meyvaları veren hayat ağacının, daima yaratıcılıkla ileriye doğru hamle yapmasıdır. Bu fetih, yeryüzünde büyük sırrın müjdesine eren ruhun sonsuzluktaki visale atılmasıdır. Bu fetih ilimle, imanla, irade hareketleriyle ve rönesanslarla yüklü yeni bir ruh dünyasının fethidir. Durup dinlenmeden hohlanan, bu fethi yapamıyacak. Bu fetih, sizden, çok fedakârlık istiyor;
Eğer vatan toprağına, insan ruhunu doldurarak, etrafımızda ruhlardan bir ülke yaratabilirseniz,
Şu arık, çorak topraktan başlayarak, tabiatın her zerresine ruhunuzu karıştırıp sizi âlemle birleştirecek sevgi iktidarına sahip olabilirseniz,
Eğer eşyadaki çokluğun ruhlarınızdaki birliğe götürücü bir basamak olduğunu kabul ediyorsanız. Ve kin ile ithamlarınızı içinizdeki aşk ateşinde eriterek çoklukta birliğin sevgisine ulaşabilirseniz, Eğer hayatı sevdiğiniz kadar, bazan ondan da çok, hakikatleri sevecekseniz ve ebedî hayatın içinde uykunun bir vehim, ölümünün muvakkat bir dinlenme olduğuna inanarak, idealin her ânına bir ebediyet ihtirası sığdırabilirseniz, kâinattaki nizâma benzer bir nizâmı ruhunuzda kurmaya ve kudretiniz varsa, ibadetlerini alış veriş olmaktan çıkararak, alış verişlerinizi de ibadet haline koyabildinizse, bütün ruh ve beden kuvvetlerinizi bir İlâhî emir yolunda seferber edebildinizse,
Eğer başkalarına yaptığınız iyilikten kimseye minnet yüklemiyor ve eserinizi hiç karşılık beklemeden İlâhi bir fezaya bırakmakta insanlığınızın cevherini arayabilirseniz,
Eğer kinleri terk etmede zevk ve aşk bularak düşmanlarınızı, onları kurtarmak karşılığında bağışlıyor ve her fenalıktan kendinizi mesul tutabiliyorsanız ve insanlara temasınızda, Kur’an’a temas halindeki, hörmet ve vecdi bulabildinizse,
Eğer dünyaya gelmede nefsiniz için hiçbir fayda, bir huzur, bir kerâmet aramıyarak yalnız bir vazifeyi yapmak için, zaruri feda olan ölümden önce kendi iradenizle yine kendi varlığınızı hakikatlere her gün feda etmek için yaşadığınızın idrâkine sahipseniz ve bu zevkle yaşayabiliyorsanız,
İnsanların zaafında teselli, felâketlerinde kendinize sığınak aramayıp cemaatın önünde boynu bağlı kurban gibi hayata karşı yürüyecek cesaretiniz varsa,
Eğer sizi sopa ve silâhla ezmek isteyenlere siz hürmet ve sevgi ile uzanmakta ruh selâmeti ve hak dâvası olduğuna inanıyorsanız böylece davranacaksanız,
Vücudunuzun ve ruhunuzun en derinlerine kadar indirilen darbeler, sizde sadece Hakk’a şükür, hilkate itaat ve kadere teslim olma iradesini artırıyorsa,
Yeryüzünde size yapılan fenalıklarda bir beis görmüyor, belki bunun günahlarınızın kefareti olduğuna inanıyorsanız,
Eğer zaman kâbusundan sıyrılarak hayattan hoşlandığınız gibi ölümü karşılayabilir, dostluklardan zevk aldığınız hal ile düşmanlarınıza uzanabilirseniz,
Dünyanın nimetleri gibi felâketlerinin de yalnız ve yalnız ruhunuzdaki olgunlaşmayı hazırlayan birer vasıtadan ibaret olduğunu anladınızsa,
Eğer kendinize çevrildiğiniz zaman onda hem bir veli, hem bir şerir, hem herşeyi, hem hiçliği görebilirseniz ve varlığınızın, küllî olan kâinatın varlığına aid, zahirde ondan ayrılmış bir parça, bir emanet olduğunu ilham ile idrâk ettinizse,
Eğer bütün bu meziyetlerin ruhlarınıza bağışladığı hürriyetle harekete geçecekseniz, ben de sizi, İstanbul’u fethetmeden önce Akşemseddin’e danışan büyük atamız Fatih’in, ilme hürmetten başka bir şey olmayan sualine hocasının verdiği, atamız Fatih’in ruhunu şadedecek muhteşem cevab ile tebşir ederim: Fetih müyesserdir!
29,5.1958’de Milliyetçiler Demeği’nin Fetih toplantısında yapılan konuşma; BF/l, 2
Nurettin Topçu,Büyük Fetih
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…