Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir

Bismillahirrahmanirrahim

Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir.

Acaba, yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeyebirtek saatini sarf etmeyen ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder!

Zîrâ, bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabul edersehalbuki, kazanç ihtimâli binde birdir– sonra yirmi dörtten bir malını yüzde doksan dokuz ihtimâl ile kazancı musaddak bir hazîne-i ebediyeye vermemek, ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?

Halbuki, namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır.
Hem, cisme de o kadar ağır bir iş değildir.
Hem, namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır.
Bu sûrette bütün sermâye-i ömrünü âhirete mal edebilir.
Fânî ömrünü bir cihette ibkâ eder. (Sözler, s. 27)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
HAYAT-I DÜNYEVİYE : Dünya hayatı.
HAYAT-I EBEDİYE : Âhiret hayatı; sonsuz hayat.
HİLÂF-I AKIL : Akla ters.
İŞTİRAK : Ortaklık, katılma.
MUSADDAK : Tasdik olunmuş, doğrulanan.
HAZÎNE-İ EBEDİYE : Ebedî hazîne; Cennet.
MÜBÂH : Günâhı ve sevâbı olmayan yeme, içme, yürüme gibi günlük davranışlar.
SERMÂYE-İ ÖMÜR : Ömür sermâyesi.
FÂNÎ : Geçiçi, sonu olan, son bulan.
İBKA : Bâkîleştirme, sonsuzlaştırma.

İnceleyin:  Yerle gök arasında boşlukta duran bulut!

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir