Bir Hadis ve Şerhi

412632728494384_1258136960 Bir Hadis ve Şerhi

Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir : ‘ Kulunu veya kölesini zina ederken gören Allah’tan daha kıskanç hiç kimse yoktur.’ ”  (Bu hadisi Buharî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, Dârimî, İbn Hanbel rivayet etmişlerdir. Bu konuda kitapta daha ayrıntılı bilgi vardır.)

 

“Hadisin Sırrı ve Mânâlarının İzâhı”

” Bu hadisin sırrı hakkında aniden kalbime şöyle bir şey geldi / varid :

 

Kıskançlığın ortaya çıkması ve etkin olmasının sebebi, bizzat yasaklanan fiil değildir, bilakis kıskançlığa neden olan şey, ortaklık özelliğiyle rablık / rubûbiyet makâmıyla bezenmektir / telebbüs. Çünkü davranışlarda bağımsızlık ve failin her istediğini hiçbir engel, mani ve sıkıntı olmaksızın yapması, rablık özelliklerinden birisidir: Allah’tan başka hiç kimse, bir engel ve mani olmaksızın dilediği her şeyi yapamaz. Binaenaleyh, sınırlanma ve engellenme kulun bir özelliğidir.

Kul sınırlanma özelliklerinden çıkıp, istediği gibi davranma özgürlüğü elde etmek isterse, Hakkın rablık sıfatına ortak koşmaya yeltenmiş, büyüklüğüne sataşmış olur.

Şüphesiz ki, böyle bir durum, kıskançlığın doğmasına sebep olur. İlâhî inâyet (lûtuf, iyilik) olmadığında bu kıskançlık gazabı ve cezayı gerektirir. Buna göre, zina eden kişiye atılan yüz değnek sopa, Allah’ın rablık mertebesinin ana hükümlerini ifade eden sınırlı isimlerinin karşılığındadır; bu ismlerin özelliğine daha önce dikkatinizi çekmiştik. Zat’a mahsus evvellik ve birliğin baskın gelmesinin şefaatiyle bekâra verilen ceza sadece dayak ile sınırlanmıştır.

Bu hükümler, evli zanide ortadan kalktığı için o recmedilerek öldürülür; bu ceza, rablık / rububiyet mertebesinin tafsîlî hükümlerinin bir benzeridir. Bunu anlayınız, çünkü bu, şeriatın sırlarının büyük anahtarlarından birisidir.

Şayet bu meseleyi anlarsan şunu da idrak edersin ki: Şeriatta konulan her hüküm ve belirli sayı, rabbanî bir esasa ve hakîkatlere uygun belirli bir tertibe dayanmaktadır. ”

İnceleyin:  Rabıta-ı Mevt: Hayatı Ölüme Bağlamak

Kırk Hadis Şerhi,Sadreddin Konevî,

Ekrem Demirli

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir