Zamanımızın insanı, asrın dimağı ve duyguları şiddetle sarsan olaylar fırtınası içinde, sürekli kasırga altında bir türlü yeşeremeyen ağaçlar gibi sanki düşünmekten korkuyor, olayların kalıplaşmış bilgisine kolayca teslim oluyor. Aynı zamanda olayların ağır yükü altında bunalan şuurlara saldıran dış tesirler de düşüncenin yolunu tıkamaktadırlar. Kanunların yolluğu gibi çokluğunun da hak ve hürriyetlerimizin korunmasını tehlikeye sokabileceği kitap yokluğu kadar yayınlanan kitapların çokluğu da şuurların hür işleyişini köstekleyicidir.
Günümüzün meselelerini karşılayan çözüm yollarının çokluğu zihinleri tembelleştirip cesaretsiz yapıyor. Bu günkü bol gazete ve aşırı reklâmlarla yan yana yürüyen kontrolsuz neşriyat, genç beyinleri şaşırtıyor, yoruyor ve kendi kalıpları içinde kolayca dondurabiliyor. Bütün bu tazyiklerin altında zihni bunalan bir nesle yaranmakla şöhret yapan sahtekârlar, Sultan Abdülhamit in örnek hükümdar olduğuna. Yakın tarihin bunca belgelerine rağmen, halkı inandırabiliyorlar. İnsanlığımızın bin yıllık tecrübelerinden sonra. Anadolunun milli vatan olmadığını, milli vatanın Ortaasyada olduğunu söyleyen deliler, akıl hastalarının bol bulunduğu bir şehirde hala serbest dolaşıyorlar. En çok yüksek mühendis yetiştiren bu günkü maarifin zirvesi mühendislik tekniğinde sanki sembolleşen bir millet, şehirlerinde kümes aralarında dolaşanlar gibi yaşayabiliyor. Bu yolda sıralanacak örneklerin hepsi, her alanda bilgi toplayan, ancak düşünmekten kaçan berbat bir gelişmeyi ortaya koyucudur.
Nurettin Topçu, Var Olmak
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…