Kategoriler: Reddiye & Ehl-i Bidat

Bid’at Sahiplerine Karşı Takınılması Gereken Tavırlar

 

Hüccet olan imamlarla onların peşinden gidenlerin, takiye olmak üzere fasıklarla beraber oturup kalkabileceklerini ve onların görüşlerinin doğrulu­ğunu ifade edebileceklerini iddia edenlere karşı bu âyet-i kerimede aziz ve celil olan Allah’ın Kitabındaki bu âyette açık bir red bulunmaktadır.

Taberî, Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (r.a)’dan şöyle dediğini zikretmek­tedir: Çeşitli davalar ileri sürerek birbirine düşmanlık eden husumet sahibi kimselerle birlikte oturup kalkmayınız. Çünkü onlar Allah’ın âyetleri hakkın­da (bilgisizce) dalan kimselerdir.

Îbnü’l-Arabî der ki: Bu da büyük günah işleyen kimselerle oturup kalk­manın helal olmadığına delildir.

İbn-Huveyzimendad der ki: Allah’ın âyetleri hakkında dalan kimselerle otu­rup kalkmak terkedilir ve ondan uzak kalınır. İster mü’min, ister kâfir olsun. Yine şöyle demektedir: Aynı şekilde bizim mezhep alimlerimiz, düşman topraklarına, onların kilise ve havralarına girmeyi uygun görmediği gibi, kâ­firlerle ve bid’at ehli İle de oturup kalkmayı uygun görmemişlerdir. Onların (mü’minlere) sevgi gösterdiklerine inanılmaması, sözlerine kulak verilmeme­si ve onlarla tartışılmaması da gerekir,

Bid’at sahiplerinden birisi Ebu îmran en-Nehai’ye şöyle demiştir: Benim bir sözümü dinle. Ancak, Ebu İmran ondan yüz çevirmiş ve senin yarım sö­zünü dahi dinlemem, demiştir. Buna benzer bir rivayet Eyyub es-Sahtiyârenden rivayet edilmiştir.

el-Fudayl b. Iyad der ki: Bid’at sahibi birisini seven bir kimsenin Allah ame­lini boşa çıkarır. Onun kalbinden İslâm’ın nurunu çıkartır. Her kim kızını bir bid’atçi ile evlendirecek olursa kızıyla akrabalık bağını koparmış olur. Bid’at sahibi bir kimse ile oturana hikmet verilmez. Bir kimsenin bid’atçi birisine buğzederse Allah’ın da ona mağfiret edeceğini ümit ederim.

Ebû Abdullah et-Hâkim de Âişe (r.anha)’dan şöyle dediğini rivayet etmek­tedir: Rasulullah (sav) buyurdu ki: “Her kim bid’at sahibi birisine saygı gös­terecek olursa o, İslâmın yıkılışına yardımcı olmuş olur.”[1]

Bunlar, bid’at sahibi kimselerle oturup kalkmanın -onlarla beraber olan­lar kulaklarını korudukları takdirde- caiz olduğu İddiasında bulunanların gö­rüşleri çürütülmüş olur.

 

[1}Müstedrek’te tespit edemedik; Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, VIî, 396’ta zikretmekte­dir. Hadîsin zayıf olduğu belirtilmektedir. el-Azizî, es-Sirâcu’l-Münir.,, III, 361.

 

İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 7/51-52.

 

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce