Besmele Hakkında Bir Nükte

bismillahirrahmanirrahim Besmele Hakkında Bir Nükte

Bazı âlimler demişler ki besmelenin başındaki b harfinin noktası, ‘ol’ emriyle nur-ı Muhammedi’nin oluşumuna işârettir. Sin harfine geçiş, insanın yaratılışına; bu harfin uzatılarak mim le sulanması Hz. Âdem’den Efendimize gelinceye kadarki cümle peygamberlere işârettir. Sin, ebced hesabıyla altmıştır. Adem ve Havva kelimeleri de altmıştır. Sûre-i Yasinin başındaki Yâsîn gene bazı âlimlere göre Hazret-i insan ve Kâmil İnsan, Ekmel-i Mahlûkat Hz. Muhammed demektir. Kâmil insanları temsil eden sin harfi uzar, mim-i Muhammedde ekmel seviyeye ulaşır ve tamamlanır.

Bu bağlamda düşünülürse Kurân-ı Kerim’in indirilen son âyetinin -fehtevme ekmeltü leküm dîniküm- “Bugün size dininizi ikmal etim.” (Mâide sûresi, 3) içinde ‘ekmel’ kelimesinin geçmesi tesadüfle izah edilemez. Ve gene be, sin, mim harflerinden sonra Allah, er Rahman, er Rahim isimlerinin bir okunuşta ve vasledilerek telaffuz edilişi ve aynı zamanda besmelenin sıralanması gerçekten çok manidardır. İmâm Taftazani, “Ancak peygamberlerin tebliği ve Efendimiz a.s tam bir tabıyetle Allah Teâlaya kulluk anlaşılır; er Rahman sıfatına agah olunup bu dünyanın hakikati keşfedilir; er-Rahim şerifiyle de ahret saadetiyle,tam ve mükemmel menzillere ulaşılır’buyurmuştur.

Fatih Çıtlak, Aşkın Bir Noktası

İnceleyin:  Huda-i Mevhum

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir