Arş’ın Su Üzerinde Olmasının Hikmeti?
Birinci soru: Arşın, gökler ve yeryüzü yaratılmadan önce, su üzerinde bulunduğunun anlatılmasının faydası nedir?
Cevap: Bunda birkaç bakımdan, Allah’ın kudretinin çok mükemmel olduğuna bir delâlet bulunmaktadır: a) Arş, göklerden ve yerden daha büyük olmasına rağmen, su üzerinde bulunmaktadır. Binâenaleyh, şayet Cenâb-ı Hak, ağır olan şeyi direksiz olarak tutmaya kadir olmasaydı, bunu yapması mümkün olmazdı. b) Allah Teâlâ, suyu, herhangi bir şey üzerinde olmaksızın tutmuştur. Aksi halde, âlemin kısımlarının sınırsız olması gerekirdi ki, bu da bizim bahsetmiş olduğumuza delâlet eder. c) Allah, yaratılanların en büyüğü olan Arş’ı, altında bir direk, üstünde bir bağı olmaksızın, yedi kat göğün üzerinde tutmuştur ki, bu da yine bizim bahsettiğimize delâlet eder. 29[29]
Yaratılışın İlk Merhalesi
İkinci soru: Şu rivayet doğru mudur? “Ey Allah’ın Resulü, Rabbimiz, gökleri ve yeri yaratmadan önce nerede idi?” denildi de, bunun üzerine Hz. Peygamber: “O. hem altında hem de üstünde hava bulunan bir bulutta idi” buyurdu!
Cevap: Bu rivayet zayıftır. Evlâ olan, meşhur olan haberin kabul edilmesidir ki, o da Hz. Peygamber (s.a.s)’in: “Allah vardı: O’nunla beraber hiçbir şey yoktu. Sonra, Arşı da su üzerinde idi “30[30] şeklindeki sözüdür. 31[31]
Allah’ın Kullarını İmtihan Hikmeti
Üçüncü soru: Cenâb-ı Hakk’ın “hanginizin ameli daha güzel olduğu (hususunda) sizi imtihan etmek için” ifâdesindeki lâm, Allahu Teâlâ’nın, gökleri ve yeri. mükellefleri denemek için yaratmış olmasını iktizâ eder. Binâenaleyh, bu husustaki durum nasıldır?
Cevap: Bu sözün zahiri, Allah teâlâ’nın, bu büyük âlemi, mükelleflerin menfaati için yaratmış olmasını gerektirir. Bu görüşü, bazı kimseler benimsemiştir. Bu hususta her bir kısmın, diğerinin benimsemiş olduğu görüşün dışında izahları bulunmaktadır.’ O görüşleri açıklamak, bu kitaba uygun düşmez. “Allah’ın fiil ve hükümleri, kulların maslahatlarına bağlanamaz!” diyenler şöyle demişlerdir:”Bu ifâdenin başındaki ta’lîl, illet lamı, zahir durum itibariyle gelmiş olup, bunun manası, şayet, “Allahu Teâlâ, öyle bir nizama göre iş yapmıştır ki, şayet fayda gözeterek işlerini yapması caiz olan bir kimsenin yapması halinde de sadece bu maksad göz önünde tutulurdu.”
Neticeyi Bilmek İçin Allah’ın İmtihana İhtiyacı Yoktur
Dördüncü soru: İmtihan etmek, ancak işlerin neticelerini bilmeyenler için söz konusudur. Halbuki bu, Allah hakkında imkânsızdır. O halde imtihan etmek, Allah hakkında nasıl düşünülebilir? Cevap: Bu sözü biz. Cenâb-ı Hakk’ın Bakara süresindeki {Bakara. 21) ayetinin tefsirinde detaylı biçimde ele aldık.Bil ki Allah Teâlâ, bu âlemi, mükellefleri deneyip imtihan etmek için yarattığını beyân buyurunca, işte bu. haşrin ve neşrin kesinlikle tahakkuk edeceğine hükmetmeyi gerektirir. Zira, denemek ve imtihan etmek, iyilikte bulunana rahmet ve mükâfaat, kötülük yapana da ceza tahsis edilmesini gerektirir. Bu da ancak, mead’i ve Kıyameti kabul etmekle tamamlanır.
İşte tam bu sırada Hz. Muhammed (s.a.s)’e hitâb ederek: “Andolsun ki, “Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz” dersen, kâfir olanlar mutlaka. “Bu. apaçık bir aldatmadan başka birşey değildir” derler” buyurmuştur. Bu, “Onlar, bu sözü kabul etmez ve öldükten sonra dirileceğini söylemenin yanlış olduğunu söylerler” demektir.
Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 12/510-511
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…