Batı’nın İnsan Anlayışı ”Robotçuluk”tur
Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti, uzvî/organik asıllı insanı hem uzvî esâsından hem de manevî-olma hassasından uzaklaştırmağa çaba harcamıştır..Onaltıncı yüzyılın ikinci yarısından itibâren başgösterdiğini gördüğümüz İnsancılık, bu yüzden mekanik beşer anlayışına sâhiptir.
Öyle bir İnsancılığın tasavvur ve temsil ettiği, Allah yaratığı ve rahîm mahreçli insan olmayıp imalâthane yahut laboratuvar ürünü beşerdir. Daha doğrusu, imâlâthâne yahut labora-tuvar çıkışlı olan, beşer de değildir artık; robottur. O hâlde Yeniçağ Batı Avrupa ile Çağdaş İngiliz-Yahudî medeniyetlerinin İnsancılıktan kasıtları, haddizâtında robotculuktur.
Robota dönüştürülmüş beşer-insanın örneğini Yirminci yüzyıl boyunca dünya çapında gördük. Robot, esirden, köleden, hattâ delî ile serhoştan özce farklıdır. Esirlikte, mahkûmlukta, kölelik ile hastalıkta kişinin kısmen yahut, en kötü durumda, tamamıyla yoksun kaldığı, serbestliktir. Böyle olanın kişiliği de ona bağlı gelişen kimliği de az yahut çok zedelenmiştir. Yine de bilinci kısmen yahut tamamıyla yerindedir. Bilinci yerli yerinde olan, hürdür. Hür olan, istediğince davranamasa da, irâde sâhibidir. İsteme ile irâdenin ayırımını daha önce yapmıştık
Teoman Durali,Sorun Nedir ?