Anadolu İnsanının Zindanı: Resmî Tarih

  *** Ali Şerîatî (ö. 1977) Çehâr Zindân-ı İnşân (İnsanın Dört Zindanı) isimli eserinde, insanoğlunun tabiat, tarih, toplum ve benlik zindanlarıyla çevrili olduğunu anlatır. Fakat onun insa­noğlunun zindan duvarlarından biri olarak ifade ettiği tarih, Anadolu insanının muhatap olduğu tarih değildir. Evet, tarih her insanın zihnî ve fiilî ufkunu sınırlayan bir yön taşır, ama bizim tarih […]

Daha fazla oku
Bir Garabetin Mazisi: 5816’nın Tarih-i Tevellüdü

Halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” yahud kanun numarası olan “5816” adlarıyla bilinen “Atatürk Aleyhinde İş­lenen Suçlar Hakkında Kanun”, resmî olarak 25.7.1951 tarihin­de kabul edilerek Adnan Menderes (ö. 1961) başkanlığındaki Demokrat Parti Hükümeti döneminde hayatımıza girmiştir. “Atatürk aleyhinde işlenen suç” ifadesi aslında oldukça müp­hem bir anlam dünyasma olduğu için, birkaç maddeyle ilgili kanunda söz konusu suç […]

Daha fazla oku
Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu ve dindarlık tar­zı olarak kurumlaştığı dönemin başlangıcında kaleme aldığı Mirsadül-ibâd adlı eserinde, tarikat hayatının kişi üzerindeki dönüştürücü etkisini anlat­ması ve yorumlamasıyla dikkat çeker. Tasavvufî yaşantı dolayısıyla varlık, bilgi ve ahlak bakımından kişinin kemale erdirme süreci sayılan seyrüsülûk, bu anlatıma göre […]

Daha fazla oku
Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda mensu­bu olduğu Eş’arî tutumu ortaya koyarken sûfîlerin görüşüne dair işaretlere de yer vermektedir. Aşağıdaki metinde o, Allah’ı bildiğini söyleyenin de bil­mediğini söyleyenin de aslında doğru konuşmuş olacağını ileri sürmektedir. Dış dünyadan hareketle görüşünü ispatlayan Gazzâlî’ye göre haricî nesnele­rin mahiyetini bilme […]

Daha fazla oku
Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki sının belirle­meyi hedefleyen aşağıdaki metinde Gazzâlî (ö. 505/1111), ilk olarak küfrü, Hz. Peygamberin yalanlanması olarak tanımlamakta, ancak Arkaların bir­birlerini Hz. Peygamberi yalanlamakla suçladıkları olgusu karşısında, onun sözlerinin hangi düzeylerde anlaşılabileceğini tayin etmek üzere varlığı beşli bir tasnife tâbi tutmaktadır: özsel, […]

Daha fazla oku
Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının ilk cümlesi meşhurdur: “Kelâm, başlangıçta var idi”… Kelâm’ın önceliği, nefs-i natıka sahibi insanın, dil vası­tasıyla hakikat ağacının yemişlerine uzanabilmesi ve kendini bir dil içinde idrak edebilmesi anlamlarına da geliyor, öyle ya, dil’in olmadığı yerde İnsanî keyfiyetin oluşabilmc im­kânı da yoktur. […]

Daha fazla oku
Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz, her tür soruna mutlaka bir “çözüm” bulunabileceğine dâir, in­sanın kendisine duyduğu aşırı güven hissidir. Her sorunu çözeceğine inanmak, doğrusu bir güven hissi gibi görünü­yorsa da, onda pek de makul olmayan bir aşırılık, haddi aş- mışlık ve ağır bir nefs enaniyeti […]

Daha fazla oku
Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve kötülüğün gerçek yüzlerini, savaşmayı ve barışmayı zamanla öğreniriz. Zaman, her şeyin mutlak sınırı ve ilacıdır. Dünyada sayılı nefesler süresince bulunuruz ve vademiz dolduğu an tek gerçeklik olan ölümle tanışırız. İnsan olarak en büyük sınavımız, zamanın biteceği bilgisiyle zama­nın içinde yaşamaktır. […]

Daha fazla oku
Son Peygambere Bağlananlara Bağlanmasını Bilmek

Dergah kültüründe derinleşmenin yolu, yüz yüze görüş­mekten, gönülden gönüle köprüler kurmaktan geçer. İnsanlar yalnız başlarına, Allah’ı bulamazlarsa, Son Peygamberine bağlanamazlarsa, Allah’ı bulanların ve Son Pey­gamberine bağlananların halkalarına katılırlar. Gönül dünyası­nın öncülerinin çevresindeki halkalara katılarak, öncülerin ey­lemlerini tekrarlamaya, öncülere benzemeye özen gösterenler, smavlardan geçe geçe öncülerden olurlar. İnsanlar nerede olur­larsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar, sevdiklerine bağlanarak, […]

Daha fazla oku
Ölümsüz Hayatın Şiirini Yakalamak

İnsanlık tarihinin her döneminde toplumla» içe ve dışa dö­nük dünyada, Dergah kültürüyle seven gönüllerin, düşünen akılların, veren ellerin ölümsüz şürini yakalayanlar dönüş­türmüştür. İki dünyayı şiire, şiiri iki dünyaya taşıyanlar, şiirler şiirini bularak, iç dünyaların derinliklerini, dış dünyaların zen­ginliklerine yansıtmışlardır. Geleceğin dünyasının mimarları, Al­lah sevgisinde yok olmayı Yunus’tan, Peygamber sevgisinde var olmayı Süleyman Çelebiden öğrenenler olacaktır. […]

Daha fazla oku