İslam Tarih
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen...17 Aralık 2024
Harun Selçuk
23:13 - 20 Haziran 2017
Tuğrul Bey (1040-1063) Tuğrul Bey döneminde Selçuklu sınırlarının büyük bir hızla genişletilmesine devam edildi. Değişik Selçuklu kumandanları eliyle 1040’da Herat, 1041 ’de Sistan, 1051’den itibaren Kirman, Umman fethedilerek ülkeye katıldı. Bu sırada aile fertleri arasında bazı mücadelelerin varlığına da temas etmek gerekir. İbrahim Ymal, Resul Tekin ve Kutalmış’ın isyanları gibi. Bu vesileyle Hârizm’in ele geçirilişini […]
Harun Selçuk
15:28 - 20 Haziran 2017
0 Yorumlar
BÜYÜK SELÇUKLULAR (1040-1157) Selçuklu İmparatorluğu, Türklerin kurmuş olduğu yüze yakın siyasî teşekkül arasında yer alan dört büyük imparatorluk (Hun, Göktürk, Selçuklu, Osmanlı)’dan üçüncüsüdür. Aynı zamanda da ilk ikisinin, Müslüman Türkler tarafından kurulmadığı düşünülürse, Türklerin İslâmiyet’i kabullerinden sonra kurdukları iki büyük imparatorluktan birincisini oluşturduğu ortaya çıkar. Selçuklu İmparatorluğu’nun temelleri Horasan’da yani tamamıyla İslâmlaşmış bir muhitte atılmıştır. […]
Harun Selçuk
19:24 - 4 Haziran 2017
0 Yorumlar
Unlü Osınanlı düşünürü Müııeccimbaşı Ahmed Dede (ö. 1702}, mensup olduğu İslâm-Osmanlı felsefe-bilim geleneğini takip ederek insanın doğduğunda insan-olma durumundan kaynaklanan yetileri dışında hiçbir bilgiye sahip olmadığını; başka bir deyişle, insanın ilk fıtrat anında boş olduğunu söyler. Devamında da duyular aracılığıyla dış-diinyayh kurutan ilişkiler sonucunda harekece geçen yetilerin duyu-verilerini muhtelif yöntemlerle işlemeleriyle ortaya tümel bilginin çıktığını […]
Harun Selçuk
19:21 - 4 Haziran 2017
0 Yorumlar
Konya… Oğuzlar’ın ilk hakikî sükûnete kavuştuğu şehir. Bursa’ya varan menzil, İstanbul’a akan ırmak. Davud-i Kayserî’nin su içtiği pınar, Molla Fenarî’nin feyz aldığı kaynak, Şeyh Galip’in mirî malı, Dede Efendi’nin nağmelerini devşirdiği hayali. Uluğ Keykubad’ın karargâhı; akıl ve adaletin nizam-ı âleme dönüştüğü, bilgi ve eylemin buluştuğu ilk yer [—idi]. Oğuzlar ‘bağdaş kurup’ Konya’yı kurdular; çünkü “şehir […]
Harun Selçuk
19:14 - 4 Haziran 2017
0 Yorumlar
İnsanoğlunun kullandığı hemen hemen her nesne, örnek olarak bir araba, tarihî bir geçmişe sahiptir. Bir arabayı oluşruran tekerlek, cam ve diğer unsurlar hem maddî hem de kavramsal olarak insanlık tarihinin bütünlüğüne işaret ederler. Öyle ki, arabayı mümkün kılan her bir unsurun tarihi tespit edilip dışarıda bırakılsa ne maddî ne de kavramsal olarak araba varlığa gelebilir; […]
Harun Selçuk
15:01 - 28 Mart 2017
0 Yorumlar
Aristoteles’e göre “episteme”nin yani nazarî bilginin (ilm) üretimi için “boş vakit” ve “merak” vazgeçilmez asgarî iki şarttır. Boş vakit ile merak, kısaca dendikte, maddî ve manevî ihtiyaçların azamî düzeyde karşılandığı bir ortamda ortaya çıkar. Böyle bir ortamın adı şehirdir. Şehir maddî ve manevî emniyetin bulunduğu mekandır. Şehir, içerisinde yaşayan insanlar arasında ortak bir vicdanın, ortak […]
Harun Selçuk
14:48 - 7 Şubat 2017
0 Yorumlar
Giriş Çok iyi bilinen bir husustur ki, Türk örfünde ve töresinde devlet, devleti kuran ailenin (hanedanın) erkek fertlerinin ortak malı kabul edilir, hanedana mensup fertlerin tamamının devlet yönetimine katılma hakları bulun” maktadır. Devlet, kutsal bir varlık olduğu gibi, onu kuran ailenin fertleri de kutlu kişilerdir. Devletin başında bir hakan bulunur. Hanedana mensup olan diğer fertler […]
Harun Selçuk
14:33 - 7 Şubat 2017
0 Yorumlar
19 Ağustos 1071’de, Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın süvari ordusu, Bizans ordusunu Van Gölü’ne uzak olmayan bir mesafede bulunan Malazgirt’te yendi ve imparator IV. Romanos’u esir aldı. 1071 Öncesi Bizans İmparatorluğu Bizans İmparatorluğu, Kutsal Roma İmparatorluğunun mirasçısı idi; ama 1071’de, imparator I. Theodosios’un ölüm tarihi olan 395’te son kez ulaştığı genişlikteki sınırlara sahip değildi artık. […]
Harun Selçuk
19:13 - 3 Şubat 2017
0 Yorumlar
İnsanoğlu, evrendeki milyonlarca karmaşık olayı, zihninde geliştirdiği birtakım çerçeve ve örneğe göre biraraya getirip manalandırmak ihtiyacındadır. Bulutlara bakıp onları zihnindeki belli şekillere benzeten bir kimsenin fantezisi gibi. İnsanoğlu, zaman ve mekân oluşumu içinde iz bırakmış milyonlarca toplumsal olayı da, aynı biçimde belli çerçeveler içine koyup manalandırmayı ve kavramayı dener. Toplum birimi, aile, kabile, kavim, devlet, […]
Harun Selçuk
22:02 - 13 Ocak 2017
0 Yorumlar
Modern, çağdaş, Doğulu veya Batılı, erkek ya da dişi olmak, insana sonradan giydirilen vasıflardır. Bir kurgu olarak var olan bu “çağdaş” insandan gayri bir insan daha var: Mekân ve zamanın farklılaştıramadığı ihtiyaçlarda buluşan ve benzeşen insan… Onun Doğulu veya Batılı, erkek veya dişi, zenci veya beyaz olması fark etmiyor. İnsan; ölüm, aşk gibi konularda benzer […]
0 Yorumlar