Stratejik Zihniyet ve Kültürel Kimlik

Bir toplumun stratejik zihniyeti; içinde kültürel, psikolojik, dinî ve sosyal değer dünyasını da barındıran tarihî birikim ile bu birikimin oluştuğu ve yansıdığı coğrafî hayat alanının ortak ürünü olan bir bilincin, o toplumun dünya üzerindeki yerine bakış tarzını belirlemesinin ürünüdür. Bu açıdan bakıldığında, zihniyet ile strateji arasındaki ilişki, coğrafî verilere dayalı mekan algılaması ile tarih bilincine […]

Daha fazla oku
SEN ve BEN

[alert color=”red”] İçme, ilk yudumda zehirler seni Bahtın kadehine döktüğü şarap. Her akşam koynunda uyutur beni, Her sabah ahumdan öper ıstırap.   Sen yirmi yaşınla bir baharsın ki, Gölgende neşenin rüzgârı eser. Düşünen alnımda benim her çizgi Bahan olmayan bir kışa benzer.   Sana ufuklar “gel” diye bağırır Ellerinde çiçek ve haykırarak; Seni gür sesiyle […]

Daha fazla oku
Türkler ve Araplar Arasında ki Nefret Tohumları?

Her ikisi de Müslüman olan Araplarla Türkler arasında karşılıklı nefret tohumlarının atılmasına sebep olan olaylar nelerdir? Maalesef, tam 150 yıldır, Müslüman Arap kardeşlerimizin Müslüman Türkleri sö­mürücü olarak vasıflandırmaları ve buna karşılık ise, özellikle Cumhuriyet devri aydınlarının katı bir Arap düşmanı kesilmesinin tarihî bazı sebepleri vardır. Birinci sebep, İslâm kardeşliği ve hususan hilâfet müessesesinden menfaati ze­delenen […]

Daha fazla oku
Entelektüelle ve Akademisyenle Nereye Kadar?

Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen. İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de ‘halk’tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, ‘izm’ çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı. Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar. […]

Daha fazla oku
Osmanlı Bilfiil Çöktü Ama Bilkuvve Yaşıyor!

Önümüzdeki süreçte, öncelikli olarak konuşmak zorunda kalacağımız iki temel sorun olacak: Birincisi, sömürgecilik tarihi ve Batı hâkimiyetinin tüyler ürperten hikâyesi… İkincisi de, Osmanlı’nın dün gördüğü tarihî rolün, yarın da zorunlu olarak yeniden hatırlanmak ve hayata geçirilmek zorunda kalınması… OSMANLI’NIN BİTİRİLEMEMESİ GERÇEĞİ Elbette ki, Osmanlı bilfiil çöktü; ama bilkuvve yaşıyor. Batı uygarlığı, -özellikle de Amerikan tecrübesi […]

Daha fazla oku
Vehhabilerin Tevhide Bakışı

Vehhabilerin temeli, üç meseledir. 1– Amel, imanın parçasıdır, azalır çoğalır. Bir farzı yapmayan, mesela farz olduğuna inandığı halde, tembellikle namaz kılmayan kimse kâfir olur. Bu kişi öldürülür, malları da vehhabilere taksim edilir. 2– Peygamberlerin ve evliyanın ruhlarından şefaat isteyen, onların kabirlerini ziyaret edip, onları vesile ederek dua eden kâfir olur.  Zira kabirde olandan ve işitmeyen […]

Daha fazla oku
Vehhabilerin Dini Anlayışı  

Vehhabiler, diğer bütün İslam mezhepleri gibi Kur’an ve hadisleri temel kaynak olarak kabul etmekle beraber, onları anlayıp tatbik etme hususunda sadece Abdülvehhap ve kendilerince muteber sayılan bazı kimselerin görüşlerine bağlı kalmışlardır. Buna rağmen kendilerinin itimat ettiği kimselere de  tam bir bağlılıkları söz konusu değildir. Onlara göre; “Dinde onların sözleri de görüşleri de kesin bir delil […]

Daha fazla oku
Vehhabilik Nedir?

Hz. Peygamber (sav.)’in ebedi âlemine göç etmesinden sonra bir takım ihtilaflar meydana gelmiş idi. Bu ihtilaflar Hz. Ebubekir (ra.) ile Hz. Ömer’in (ra.) halifelik dönemlerinde yok denebilecek kadar az iken, Hz. Osman’ın hilafetinin son altı yıllık döneminde artmaya başlamış, özellikle de Hz. Ali’nin (ra.)  zamanında zuhur eden Haricîlik cereyanı ve düşüncesi daha da artmış idi. […]

Daha fazla oku
IŞİD Hadisleri!

Bir çekim kaydında Cübbeli Ahmet Hoca umre kıyafetiyle uçakta umre yolcularının arasında görülüyor. Umre yolcuları uçakta etrafına dizilmişler Cübbeli Ahmet Hoca da Arap aleminden büyük bir alimin IŞİD ile alakalı olarak kendisiyle paylaştığı  iki hadisi  onlara aktarıyor ve tercüme ediyor. Bendeniz de Youtube üzerinden Cübbeli Ahmet Hocanın konuşmasını merakla dinledim.  Ardından hadisin kaynağına ulaşmaya çalıştım. […]

Daha fazla oku
IŞİD – Esat İşbirliği

2011 Mart’ında Suriye’de halk hareketi başladığında içeride ve dışarıda birileri rejim namına derhal karalama hareketine giriştiler. Bunların başında da Hüsnü Mahli geliyordu. Geçtiğimiz günlerde yine ulusalcı kanallardan birisinde kendisine ve derin analizlerine rastladım! Haklı çıktığından bahsediyordu. Belli ki utanma diye bir sorunu yok. Baba-oğul Esat veya şeytangiller yüz binlerce Suriyeliyi doğramış adamın hâlâ kılı kıpırdamıyor! […]

Daha fazla oku