Peygamberlerin en küçük bir kusur yüzünden muaheze edilmelerinin sebebi, diğer insanları veya peygamber derecesinde olmayan muttaki mü minleri uyarmaktır. Onlara hatâ ettikleri takdirde hesaba çekileceklerini hatırlatmak, zihinlerine günahtan sakınma bilincini yerleştirmektir. Böylece Cenâb-ı Hakın kendilerine verdiği nimetlere her zaman şükretmelerini, sıkıntıya uğrayınca sabretmelerini sağlamaktır. Bir de peygamberler yüce makamlara sahip masum insanlar oldukları hâlde hesaba çekildiklerine göre, diğer insanların hâli nice olur anlayışına sahip kılmaktır.
İşte bu sebeple Basralı zâhid ve vâiz Sâlih el-Mürrî şöyle demiştir:
“Cenâb-ı Hakk ın Dâvûd aleyhisselâmın kıssasını zikretmesinin sebebi, tövbe edenlere Allah Teâlâ’nın rahmetinin genişliğini hatırlatarak onları sevindirmek ve ümitsizliğe kapılmamalarını sağlamaktır. ”
Müfessir ve muhaddis sûfî İbni Atâ da şöyle demiştir:
“Allah Teâlâ’nın Yûnus aleyhisselâmın kıssasını anlatması, onun ku- surlarını ortaya koymak için değil, bizim Peygamberimiz Efendimiz den kavminin ezâ ve cefâsına daha çok sabretmesini istemek içindir
“Peygamberler, peygamber olduktan sonra da küçük günah işleyebilir” diyenlere şöyle deriz: “Siz ve sizinle aynı görüşü paylaşanlar, büyük günahlardan sakınıldığı zaman küçük günahların bağışlanacağını söylü-yorsunuz. Peygamberlerin büyük günah işlemekten masum olduğunu sizin gibi biz de söylüyoruz. Peygamberler küçük günahlar işleseler bile bu günahları bağışlandığına göre; onların küçük günahlar yüzünden Cenâb-ı Hak tarafından uyarılmalarının ve yine bu günahlardan dolayı korkup tövbe etmelerinin anlamı nedir?
Onların sorumuza verdikleri cevap, bizim peygamberlerin yapmamaları gereken bir şeyi tevil ederek veya bunu yanılarak yapmaları yüzünden Cenabı Hak tarafından uyarılacaklarına dâir söylediklerimizin tamamen aynıdır
Peygamberler Niçin Tövbe ve îstiğfâr Eder?
Bazı alimler de şöyle demiştir: Gerek Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin çokça istiğfar edip tövbe etmesi, gerekse diğer peygamberlerin tövbe ve istiğfarlarının sebebi; Cenâb-ı Hakkın nimetlerine şükürlerini sunmak. O nun yüceliği önünde boyun eğmek, Ona gerektiği gibi kulluk edememekten dolayı kusurunu itiraf etmektir.
Nitekim Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem gelmiş geçmiş zelle ve hatâlarından dolayı sorguya çekilmeyeceğinden emin olduğu hâlde “Bu lütuflarından dolayı Allah’a çok şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurmuştur.
Allah’ın Elçisi şöyle de buyurmuştur:
‘Allah’tan en çok korkanınız benim: O na karşı nelerden sakınacağını en iyi bilen de benim.”
İlk sûfilerden, hadis, kelâm ve tefsir âlimi Hâris ibni Esed el-Muhâsibî şöyle demiştir: “Allah Teâlâ meleklere ve peygamberlere kendi lerinden râzı olduğunu bildirdiği için, onların Allah’tan korkması, O nun yüceliğini kabul etme ve Ona kulluğunu arzetme türünden bir korkudur.”
Bazı âlimler; peygamberlerin tövbe ve istiğfar etmelerinin sebebi, ümmetlerinin kendilerini örnek alması ve yaptıklarını yapması içindir, demişlerdir Nitekim Peygamber Efendimiz de:
Eğer siz benim bildiğimi bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız! buyurmuştur.(Buhari,Rikak 27,nr.6485)
Bazı âlimlerin söylediğine göre tövbe ve istiğfarda, Allah Teâlâ nın muhabbetini ve rızâsını daha çok kazanmaya çalışmak gibi hoş bir mâna daha vardır Nitekim Cenâb-ı Hak:
“Elbette Allah çok tövbe edenleri de, çok temizlenenleri de sever.’’bu-yurmuştur.
Kadı İyaz,Şifa-i Şerif Şerhi(Yaşar Kandemir) – cilt:3,sayfa;174-177
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…