Aklın insan hayatındaki yeri olaylar ve nesneler arasındaki ilişkiyi kavrama alanıyla sınırlıdır. Bu ilişki kavrandıktan sonra doğru ve yanlışı seçmek her dayanak noktasına göre değişecektir. Aldığımız dayanak noktası hangisi ise bize göre doğru öylece temayüz edecektir. Bu yüzden aynı olay birine doğru gelirken diğerine yanlış görünebilir. Akim yolu birdir diyerek bütün insanları kendi görüşümüze sığdırmaya çalışmak aklı ortadan kaldırma çabasından başka birşey olmaz.
Eğer bizim güzel bulduğumuz şeyi bütün insanlar güzel bulacak olsalardı güzellik denilen şey ortadan kalkacaktı. Eğer birşeyin iyi olduğunda herkes birleşirse ona artık iyi dememiz mümkün olamaz. Çünkü iyi ve kötü, güzel ve çirkin ayrımı yapabilmemiz için hem iyinin hem de kötünün, hem güzelin hem de çirkinin yaşaması gerekir. Bunlardan birini ortadan kaldırsak zıddını da ortadan kaldırmış oluruz. Aydınlık ancak karanlık olunca anlaşılır, uzun ancak kısaya göre uzundur. Eğer dünyadan küfür kalkacak olsaydı imanı nasıl tanıyacaktık? Yeryüzünde, ahlâklı insanların bulunduğunu namussuz- ların mevcudiyeti yüzünden anlayabiliyoruz.
Akıl bize zıtlıkların mevcudiyetini, kâinatta olan bitenin çeşitliliğim gösteriyor. Akim yolunun bîr olduğu iddiası ancak olaylar ve nesneler arasında ilişkilerin bulunduğunu teyidetme noktasında geçerlidir- Âma ilişkilerin mahiyeti sözkonusu olduğunda artık akıl hüküm yürütmez. Bundan böyle hükümran olacak şey müşahhas durumlardır. Yani insan eğitimi, duyguları, ahlâki değer yargıları, hedefleri açısından kendi için doğru olanı seçer. Bu noktada aklın yolu birden fazladır.
Kötü olandan bahis açtığınız zaman iyi olana atıf yapmış olursunuz. Önceyi bilen sonrayı da bilmiş olur.Bir şeyi yapmak, başka bir şeyi yıkmak demektir. Bir şeyi yıkmaya başladınız mı başka bir şeyi de yapmaya başlamış olursunuz. Ölümü bilen hayatı da bilmiş olur. Hayatı bilmeyenlerin ölümden de birşey anlamadıklarını söyleyebiliriz» Aklın yolu birdir diyen insanlar mümkün olan iki ihtimalden, içiçe bulunan iki gerçekten ancak birini hesaba katanlardır.
İsmet Özel,Zor Zamanda Konuşmak
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…