Tarihi Eser Kaçakçılığı
Tanzimat Fermanı ve 30 yıl sonrada Islahat Fermanı’nın hazırlanmasında büyük rolü bulunan İngiliz Sefiri Lord Stradford,yakın tarihimizde çok önemli bir isimdir. Bir de Layard var. bizim tarihimizle meşgul olan bu iki İngiliz sefirine dikkat etmeleri lazım. Çünkü soygun bunlarla başlıyor.
Lord Stradford, İş Bankası’nın yayınladığı hatıralarında: “Bu imaratorluk bir yamalı bohçadır, her tarafından dağılıyor, çözülüyor. Kim ne koparırsa kârdır. Bulduğunuz her şeyi alın, ne yaparsanız yapın. Avrupa müzelerine taşıyın. Çünkü ziyan olacak” diyor.
Bu Lord, Bodrum’daki meşhur Karya Kralı’nm mezarım kaçıran,Maselyum alınlığını götüren kişi. Onun çırağı olan Layard da Ninova’yı soyan adamdır. Bugün British Museum’u teşkil eden büyük kolleksiyonlar bu ikisinin gayretleriyle Türkiye’den soyulup götürüldü.
Vaktiyle bu eserleri, bilhassa camileri, değer koyarak satmışlar. Rahmetli hattat Necmettin Okyay, Ayasofya Camii’nin minaresinin satıldığını söylerdi. Bu minareyi Sultanahmet şekercisi almış, şeker deposu yapmış. Şeker çuvallarını oraya koyarmış.
En büyük satış, en büyük tahrip de Cumhuriyet devrinde olmuş. Bu devirde Anadolu yakasındaki mevcut vakıfların büyük bir bölümü satılmış. Mesela, Üsküdar’da Sinan’ın orta yerde duran o koskoca hamamı satılmış.
Süleymaniye ve Yeni Cami’ye ve bir çok camiye “şu değeri var” diye fiyat biçmişler. O değerleri tesbit eden kişiyi tanırım. Şakir Çetiner Şimdi vefat etmiştir. O anlatırdı. Nitekim Süleymaniye caminin hamamı satılmıştır, bu gün şahıs malıdır.