Bûtün Hadisler Kûtûb-ü Sitte’den İbaret Değildir
Bûtün hadisler Kûtûb-ü Sitte’dekilerden ibaret değildir. Münakaşa mevzuu olan hadisler var. Bir arkadaşımla Medine’de üniversitede hoca olan bir hadis âliminin yanma gittik. O arkadaşım biraz Arapça bilirdi. Dedim ki Selefilerin kabul etmediği şu hadisler (ölmeden evvel ölünüz ve Sen olmasaydın bu âlemleri yaratmazdım, mealindeki iki hadis) sahih midir, bir sor. Medineli âlim siyasetten bunalmış olsa gerek ki, gayri ihtiyari şöyle bir etrafına bakındı.
Hâlbuki üçümüzden başka kimse yoktu. Etrafına bakındıktan sonra sadece bizim duyabileceğimiz bir sesle, “O hadisler sahihtir.” dedi. Ravza-i Mutahhara’da genel hadis sohbeti yapıyordu ama bu hadislerin doğruluğunu orada söylemekten çekiniyordu. Çünkü rejim bunu söylettirmiyor, ilime müdâhale eden rejim devamlı olmaz, yıkılır. Şimdi hadisler bile mevcut kitaplarda yazılı olanlarla sınırlı değilse, ilim de mevcut kitaplarda yazılı olanlarla sınırlı değildir. Kitaba girmemiş nice ilim, kitaba girmesi mümkün olmayan ilimler vardır. Meselâ ilm-i sima, ilm-i hâl! Meselâ tasavvufi hakikatler! Doğrudan kabul veya reddedilecek şeyler değildir. Bunlar hâllerdir; ehl-i tasavvuf, ehl-i kalb şahsiyetlerin hayatlarından, sohbetlerinden, hâllerinden öğrenilir bunlar, kitaplardan değil.
Ömer Tuğrul İnançer – Muhabbet Peygamberi Hz.Muhammed