İnsanın Düşünme Yetisi

İnsan, varoluşuna ilkin dü­şünme ile başlar ve amacına doğru düşünme ile ilerler. Çünkü onun varoluş başlangıcı, büyüme ve biçimlendirme yetisidir.

Bu yeti, bitkisel nefsin yetilerinden biridir. İnsanın amacı ise meleklik yetisidir. Bu yeti, Yüce Allah’ın kitabında belirttiği Kutsal Ruh’un askerlerinden biridir: “O gün, Ruh ve melekler sıra halinde kal­kar”.

Şu halde, insan, düşünmeden başkasıyla amacına ulaşamaz. Şa­yet, en yüksek mutluluğa düşünmeden başka birşeyle ulaşmak mümkün olsaydı, o vakit Allah’ın hitâbı, şeriatın yükümlü kılması, kulluğu kabul etmek, peygamberliği tasdik etmek, rabliği kabul et­mek, hep bu başka şeyin varlığına bağlı olurdu. Bu anlamlar düşün­meyi gerekli kıldığına göre, anladık ki, insan, sadece düşünme ile hayvanlardan ayrılır ve yalnız düşünme ile meleklere benzer. Bu dü­şünme, kullarına, Allah’ın en büyük bağışlarından biridir.

Demek ki, insan, yapısındaki yetilerden her birisiyle, özünün sı­fatlarından her bir sıfatla, varolanlar sınıfından bir sınıfa benzer. İn­san, bitkisel nefsiyle bitkilere, öfke yetisiyle yırtıcı hayvanlara, şehvet yetisiyle de süfli ve vahşî hayvanlara benzer. O, duyularıyla kuşlara benzer; vehim yetisiyle cinlere benzer; hayal yetisiyle şeytanlara benzer, zira onlar, denizlere dalıp karada gezerler, bir kısmı yapıcı, bir kısmı dalıcı, diğerleri de halkalara bağlıdır, gömlekleri katran­dır, yüzlerini ateş kaplar İnsan, kemikleriyle madenlere, tüyleriyle bitkilere, delik ve damarlarıyla pınar ve nehirlere benzer. O, yedi yetisiyle yedi feleğe, on iki oyuğu ile on iki burca, kas ve damarla­rıyla tomar kağıtlara; iki acı sıvısı, kanı ve balgamıyla dört unsura benzer.

Dört unsur, ateş, hava, su ve topraktır. Kısaca, zâtının her bir parçası, âlemin bir parçasına uygun düşer. Dolayısıyla insan, şahsı ve kalıbıyla aşağı âlemin bir örneği (misâl), ruh ve kalbinin nitelikle­riyle de yüce âlemin örneğidir. Ondaki düşünen nefis, başkana ben­zer; bir başkan gibi güder, yönetir, yönlendirir, buyurur, yasaklar, is­tediğini yok eder ve istediğini tutar. Düşünen nefis, beden ülkesin­de Allah’ın halifesidir; yoğun kalıpta Allah’ın hikmetidir; zayıf kul­da Allah’ın kanıtıdır; saf kötülük olan hayvanlık ile saf iyilik olan meleklik arasında uzânan Allah yoludur. Bu başkanın kadir ve kıy­meti, yalnız şeriata uymak, kulluğu yerine getirmek, peygamberliğe boyun eğmek ve Rabliği ikrar etmekle yücelir. Yüce Allah bu duru­mu şöyle belirtmiştir: “Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, muhakkak, büyük bir başarı kazanır”

İnceleyin:  Hüsün-Kubuha Dair Terimlerin Analizi

 

İmam Gazali,Düşünme,Konuşma ve Söz Üzerine

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir