Hz Âdem’i ve İnsanları Meleklerden Üstün Görenler ile Âdem’e Secde Emrinin Hikmeti
Adem’i ve onun soyundan gelenleri üstün kabul edenler, yüce Allah’ın meleklere: “Âdem’e secde edin” buyruğunu delil gösterir ve şöyle derler: İşte bu, Hz. Âdem’in meleklerden üstün olduğunun delilidir. Buna cevap şudur: “Âdem’e secde edin” buyruğunun anlamı: Âdem’in yüzüne yönelerek bana secde edin, demektir. Bu, yüce Allah’ın şu buyruğunu andırmaktadır: “Güneşin kaymasından dolayı namaz kıl” (el-İsra, 17/78); güneşin kayması esnasında namaz kıl, demektir. Yüce Allah’ın şu buyruğu da böyledir: “Ona ruhumdan üflediğim zaman siz derhal onun için secdeye kapanın” (el-Hicr, 15/29; Sad, 38/72); onun yaratılışını tamamladığım ve siz onunla karşı karşıya geldiğiniz vakit Benim için secdeye kapanınız, demektir. Kendisine secde edilen kimsenin, secde edenden daha faziletli olamayacağını, kıbleye yönelerek secdede bulunmayı delil göstererek açıklamış bulunuyoruz.
Eğer: Âdem onlardan daha faziletli değil ise, ona meleklerin secde etme emrinin veriliş hikmeti nedir, diye sorulacak olursa; şu şekilde cevap verilir: Meleker teşbih ve takdisleri ile bir parça kendilerini büyük görür gibi olunca, Allah, onlara kendisinden başka birisine secde etmeleri emrini verip kendilerine muhtaç olmadığını, ibadetlerine ihtiyacı bulunmadığını göstermek istemiştir. Kimi ilim adamı da şöyle demektedir: Melekler Âdem (a.s)’ı kusurlu buldular, onu küçük gördüler. Halbuki yaratılışının özelliklerini bilmiyorlardı. Bundan dolayı onun şanını, şerefini yükseltmek üzere ona secde etmekle emrolundular.
Yüce Allah’ın onlara Âdem’e secde etme emrini vermesinin kendilerine: “Muhakkak Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” dediğinde meleklerin: “Orada fesad çıkartacak., bir kimse mi yaratacaksın” demelerine bir ceza olarak Âdem’e secde etmelerini emretmiş olması da ihtimal dahilindedir. Şanı yüce Allah, kendilerine bu şekilde hitap edeceği vakit onların bu şekilde cevap vereceklerini de biliyordu. O bakımdan yüce Allah onlara: “Şüphesiz Ben çamurdan bir beşer yaratacağım.” (Sa’d, 38/71) ve onu halife kılacağım, ona kendi ruhumdan üflediğim vakit siz de ona secdeye kapanınız, diye emir buyurdu. Yani, bu sizin şu anda bana söylediğinize ceza olmak üzere böyle olacaktır, demektir.
Denilse ki: İbn Abbas, insanların daha faziletli oluşuna şunları delil gösterir: Şanı yüce Allah, yüce Rasulünün hayatına şu buyruğuyla kasem etmiştir: “Hayatın hakkı için onlar gerçekten sarhoşlukları içerisinde şaşkın bir haldedirler.” (el-Hicr, 15/72) Diğer taraftan şu buyruğuyla da Hz. Peygam-ber’e Allah’ın azabından yana güvenlik vermiştir: “Ta ki Allah, geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret etsin.” (el-Feth, 48/2) Buna karşılık meleklere de şöyle buyurmaktadır: “Onlardan her kim: Ben ondan gayrı ilahım, derse Biz onu cehennemle cezalandırırız.” (el-Enbiya, 21/29) diye buyurmuştur.
Böyle sorana cevabımız şudur: Şanı yüce Allah, bizzat kendi hayatına kasem ederek: “Hayatıma andolsun” demediği gibi, meleklerin hayatına da kasem etmemiştir. Buna karşılık O, göklere ve yere yemin etmiştir. Bu ise onların Arştan ve sekiz cennetten daha üstün ve değerli olduğunun delili değildir. Yine yüce Allah, incire ve zeytine de yemin etmiştir.
Şanı yüce Allah’ın: “Onlardan her kim: Ben ondan gayrı ilahım derse..” buyruğu ise, yüce Allah’ın Peygamberine şu buyruğunu andırmaktadır: “Andolsun eğer sen şirk koşarsan hiç şüphesiz amelin boşa çıkar ve şüphesiz ziyan edenlerden olursun” (ez-Zumer, 39/65) Buna göre, İbn Abbas’ın bu açıklamalarında, (Hz. Âdem’in ve oğullarının meleklere) üstünlüğüne delalet edecek ifadeler yoktur. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.
İmam Kurtubi-El Camiul Ahkamul Kur’an,cilt:1
Buruc Yayınları