Devlet-i Aliyye’nin Demokrasi,Sosyalizm Gibi Davası Yoktur…
Birkaç gün önce Atatürk Eğitim Enstitüsü’nden çocuklar geldi.Nasıl kalmışlar,bilmiyorum.Kılıç artıkları.Biri müstağribler kervanı’nı ezbere okuyor.Ezberlemiş.”Efendim”dedi.”Reşid Paşa,İngilizler’in Ajanı”dedi.”Peki Cevdet Paşa,Reşid Paşa’yı neden seviyor?
Bir kere şunu kabul etmek gerek.Reşid Paşa,İngiliz burjuvazisinin ajanıdır,demek hem doğru,hem yanlış.Reşid Paşa,Batı’dan dostlar bulduğuna kanidir.Genç yaşta Fransa’ya giden Reşid Paşa’yı artislerle,ajanlarla istila ettiler ve onu sadrazamlığa hazırladılar.Fransa’ya ve İngiltere’ye büyük bir samimiyetle yanaştı.Osmanlı ricalinin tabii olan saflıkları,Batı’yı tanımamaları neticesinde oluşmuştur.Tanzimat ricalinin hiçbiri bugün anladığımız manada ajan değildi.Batılı,onlar için dosttu.O sıralarda Osmanlı gençlerinin temas ettiği çevreler,kapitalist çevrelerdi,bürokratik çevrelerdi.Sosyalizm gibi çok önce doğan bir düşünce ile temas kuramazlardı.
Esasen sosyalizmin öteki şekillerinin,Saint Simonculuk,Furyecilik,Proudhonculuk için bir klise yoktur.Marks enternasyonali kurmuş ve Avrupa’nın esasen tanıdığı dili konuşmuştur,kini.
Marksistler ise Ermeniler’dir,Rusla’dır.Çünkü onlar için Osmanlı devrilmeliydi.
Devlet-i Aliyye’nin demokrasi,sosyalizm gibi davası yoktur.Resmi planda devletin sosyalizme,demokrasiye ihtiyacı yoktu.
Cemil Meriç