1920’li Yıllarda Anadolu Halkı
1920’li yıllarda 14 milyonluk ülke nüfusunun 10 milyonu köylerde yaşamaktaydı.(1) Kahir ekseriyeti bu şekilde köylerde yaşayan Anadolu halkı ‘Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara Şah olsa, kırk kişiye bir, bir kişiye kırk pul’ mısraında anlatılan taksim kadar ülke varlığından pay almakta, daha doğrusu pay ödemektedir.
Devlet eliyle 18 kuruşa ithal edilen şeker halka 60 kuruştan satışa sunulmakta, bir koyunun 50 kuruş olduğu ülkede tabiî olarak halk şekersiz bir hayat sürmektedir. “Yoksul halkın şeker bir yana ana tüketim maddesi olan ekmeği dahi yeterince bulamadığı resmî kayıtlara geçmektedir.”(2)
Anadolu halkı işte bu kasırga içerisinde savrulurken Ankara burjuvası onun için düşündüğü yapay problemlere çare arıyordu. Halbuki halk henüz doyacak kadar üretmekten aciz bir vaziyetteydi. Ülkenin birçok bölgesinde eski çağlardan kalma ekme, biçme ve hasat tarzları kullanılıyordu. “Orta Anadolu’daki buğday üretimi Hititler devrindeki buğday üretiminden daha farklı değildi’.(3)
Hüseyin Yürük, Türkiye Demokrasi Tarihi
(1)-Şükrü Karatepe,Tek Parti Devri,syf;51
(2)-Fikret Başkaya,Paradigmanın İflası,syf;164
(3)-Hikmet Özdemir,tc.sy;77