TEVHÎD İÇİN SAVAŞ, “DİNDE ZORLAMA YOKTUR” ÂYETİNE AYKIRI DEĞİL Mİ?

hz-muhammedin-katildigi-savaslar TEVHÎD İÇİN SAVAŞ, “DİNDE ZORLAMA YOKTUR” ÂYETİNE AYKIRI DEĞİL Mİ?

 

İbn Ömer anlatıyor: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: “Ben, in­sanlar Allah’tan başka ilâhın olmadığına, Muhammed’in de Allâh’ın elçisi olduğuna şehâdet edinceye, namaz kılıncaya, zekât verinceye ka­dar onlarla savaş etmekle emrolundum. Bunları yaptılar mı kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar. İslâm’ın hakkı hâriç. Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allâh’a kalmıştır”. (Buhârî, îmân 17; Müslim, imân 36.)

 

Bu hadîsi bir grup âlim, savaşın illetinin küfür olduğuna gerekçe saymıştır.(1) Şüphesiz bu durum, “Dinde zorlama yoktur”(Bakara,256) gibi âyet­lerle ve benzeri birçok ilkeyle(2) tezat arz etmektedir. Bu durumda yu­karıdaki hadîsin başka bir çerçevede söylenmiş olması gerekmektedir.

Ibn Hacer, Hadîs, tevhidi ikrar etmeyen kimselerle savaşmayı gerektirmektedir; bu durumda cizye verenlerin ve antlaşmak olanların hali ne olacaktır?” şeklindeki bir soruya çeşitli cevaplar verir. Bu cevaplardan biri de hadîste geçen “insanlar” ile Ehl-i Kitâbın dışındaki müşriklerin kastedilmiş olabileceğidir.(3)

Ahmet Özelin yorumu da, aynı bağlamı ortaya koyar niteliktedir, Şöyle der: “Cihâdın sebebinin küfür olduğunu savunanların delîl gösterdikleri hadîse gelince; bu hadîste sözü geçen ‘insanlar’dan murad, hassaten Arap müşrikleridir. Zira Arap olmayan müşriklerin ve Ehl-i  Kitâbın tâbi olduğu hükümler, bu hadîsin hükmüne muhaliftir. Bunlarla yapılan savaş, cizye ödemeleriyle sona erer. Arap müşrikleriyle yapılan savaşın sebebi de onların baştan beri İslâma ve Müslümanlara yönelttikleri ve ısrarla sürdürdükleri düşmanlık ve tecavüzdür”.(4)

Şüphesiz hadîsi başka türlü yorumlamak da mümkündür. Mesela, Reşid Rıza, mezkûr hadîse şöyle bir yorum getirir: “Bu hadîs, savaşın teşriî kılınış sebebini bildirmiyor. Savaşma izni ve gerekçesi Hacc Sûresi 39-40 ve Bakara Sûresi 190. âyetlerde açıklanmıştır. Hadîste ise başlamış bir savaşın sona erdirilmesinin gerekçelerinden biri verilmektedir. Yani savaş esnasında karşı tarafın ‘lâilâhe illellâh’ demesi, savaşın bitmesine yeterli sebeptir. Bu şehâdet kelimesini söyleyen, kalben inanmamış, yani müşrik olsa bile böyledir”.(5) Dolayısıyla hadîs, savaşın sona ermesinin gerekçelerinden birini beyan etmesidir. İrtidat olayında Hz. Ömer’in Hz. Ebû Bekir’e karşı bu hadîsi I delîl göstermesi “lâ ilâhe illallâh diyenlerle savaşılmayacağım” ortaya koymaktadır.(Müslim,31)

İnceleyin:  Iddia:Kur'an Yazılı, Hadîs Değil

Sonuç olarak, hadîsi iki şekilde anlamak mümkündür:

1-Hadîste geçen insanlardan maksat, müşriklerdir. Yani Müslümanlara işkence yapan, onlara saldıran, mallarını gasb eden ve savaş hazırlakları yapan müşriklerdir. Bunlarla savaşa zaten Kur’ân da izin vermektedir.

2. Daha genel olarak anlaşılırsa hadîs, savaşın gerekçesini değil, so­nucunu açıklamaktadır. Başlanmış bir savaş, karşı tarafın tevhi­di ikrar etmesiyle son bulur.

Hadîs böyle anlaşıldığında İslâm’ın temel ilkeleriyle olan tezadı da ortadan kalkmış olur.

Yavuz Köktaş-Kuran’a Aykırı Görülen Hadisler

 

 

(1)-Bk.Ahmed Yaman,İslam Devletler Hukukunda Savaş,İstanbul,1998,syf;76.

(2)-Savaşın illetinin küfür olmadığına dair deliller için bknz;Ahmed Özel,İslam Hukukunda Ülke Kavramı,1984,syf;54-56;Ahmet Yaman,İslam Devletler Hukukunda Savaş,syf;71-74

(3)-İbn Hacer,Fethu-l Bari,1,109.Aynı yorumu Hattabi de yapmaktadır.Bknz;Nevevi,el-Minhac,1,156

(4)-Ahmed Özel,İslam Hukukunda Ülke Kavramı,syf;58.Ayrıca bknz.Ahmet Yaman,age,s;78

(5)-Bk.’’el-Cevab an mes’eleti hürriyyeti’d-din ve katli’l-mirted’’,Mecelletül Menar,(1922) 23,s:188)

 

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir