Peygamber bırakın emretmeyi, tavsiyede dahi bulunamaz!

images-13 Peygamber bırakın emretmeyi, tavsiyede dahi bulunamaz!
Akıl alır gibi değil! Bir Müslüman düşünün! Hz. Peygamber’in -bırakın haram kılmasını- dini bakımdan bir tavsiyede bulunmasını dahi kabul edemiyor! Bunu dine ilavede bulunmak zannediyor! Böyle bir hadis varsa bu durum onun uydurma olduğunu gösterirmiş! Bu nasıl bir düşünce Allahım! Ümmetin bu sapan fertlerini bu düşünceye ne şevketmiş olabilir? Bu nasıl bir psikolojidir?! Hadîse karşı, Peygamber’in otoritesine karşı bu alerjinin arkaplanında ne var acaba? Eğer tavsiyede dahi bulunamıyorsa Kur’an’ın onu güzel örnek olarak sunması havada kalmaz mı? Kur’an’ın onca emri, Hz. Peygamber’in uygulamasıyla hayat bulmuyor mu? O zaman Peygamber devreden çıkınca Kur’an nasıl uygulanacak ki?! Yoksa Peygamberi aradan çıkarmakla kendi hevamıza, arzularımıza alan mı açmak istiyoruz? Neticede Peygamberi yok etmekle sıranın Kur’an’a da geleceğini, Kur’an’ı da hedefe koymak için sinsice bekleyen pek çok düşmanın olduğunu görmezden mi geliyorlar?

Bu iddiaları pervasızca ortaya atanlar ya Kur’an’ın otoritesinin de tartışmaya açık olacağım anlamayacak kadar ahmaktırlar ya gaflet içindedirler ya da kör birer cahildirler.

İşte ibretlik satırlar: Hadîs: “Hz. Peygamber çocuğa doğumunun yedinci gününde isim konmasını, çocuğun yıkanarak pisliklerden temizlenmesini ve kurban kesilmesini emir buyurdu.” (Tirmizi, Edeb 63; Ebu Davud, 2837)

Bu hadisi okuyan, bu hadiste kötü bir şey görmeyebilir. Fakat Kuran’da, çocuğa yedinci günde isim konmasının veya kurban kesilmesinin “emredildiği”ne dair hiçbir şey yoktur. Sorun, hadisteki “emir buyurdu” ifadesindedir; Peygamber’in bu uygulamayı dini bir emre dönüştürmeden, kendi tercihiyle yapmış olması ve tavsiyesi de mümkündür, sonuçta bu uygulamalarda
Kuran’a aykırı bir yön yoktur. Fakat dinde olmayan bir “emri” ve “sevap” kavramını dine ilave ettiği için bu hadis de uydurmadır.İllaki hadisin zararlı bir şey ifade etmesi gerekmez. Hatta hadis iyi bir şeyi dahi “sevap” veya “emir” diye dine sokuyor veya zararlı bir şeyi mekruh yapıyorsa bile, dine ilave getirdiği için hadisin yine uydurma olduğu anlaşılır.

İnceleyin:  Bir milyon hadis sayısı hadislerin uydurma olduğunun en büyük delili midir?

Buna başka yorum yapmıyorum artık!! Bu tam bir dalalet halidir! Böyle diyenler büyük ihtimal din adına pek çok fetva verirler.
Bu şekilde dinde olmayan şeyi dine ilave ederler. Dahası şu düşüncebile -hadi en iyimser bir ifade ile söyliyelim- içtihat değil midir? Öyle ise “Peygamber sevap ifade eden tavsiye emri bile veremez” derken dine bir ilavede bulunulmuş olunmuyor mu? Bu görüşün kesinliği nerden malumdur? Böyle bir görüşün gerçek olduğu yönünde bu insanlara vahiy mi geldi? Gelmediyse bu dine ilave olmayacak mıdır? Kendileri dine ilavede bulunuyor da bunu Allah Resulune çok mu görüyorlar? Evet, böyle bir iddia biraz düşünence şirke kadar gider. Ancak böyle niyet taşınmasa bile çirkin bir bid’at olduğu açıktır..

Prof.Dr.Yavuz Köktaş-Modern Zamanlarda Hadisi Savunmak,syf:287-288

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir