Harut ve Marut Kıssası,Kuran’a Aykırı Mı ?

mag Harut ve Marut Kıssası,Kuran'a Aykırı Mı ?

 

Bu kıssa kısaca şöyledir: Melekler Allâh’ın insanı yaratacağını söylemesi üzerine “Biz seni hamd ile teşbih ediyoruz. Orada kan dökecek birini mi yaratacaksın?” derler. Allâh, “şehvet duygusunu size ver­sem aynısını yaparsınız” buyurunca melekler buna hayret eder. Bunun üzerine Allâh onları denemek için aralarından iki melek seçmelerini is­ter. Hârût ve Mârût adlı iki melek insan kılığında yeryüzüne iner. Zühre ile imtihan edilirler. Zühre’ye sahip olmak isterler. Zühre, bir şart­la diyerek onları önce şirke, sonra çocuk öldürmeye davet eder. Onlar reddeder. En son, içki içmelerini ister, onlar içer. Akabinde hem zina ederler hem de çocuğu da öldürürler.(İbn Hanbel,Müsned,2,134)

Bu rivayetin müşkili olmadığını söyleyenler vardır. Onlara göre, bu melekler insan kılığına girmiştir. Bir insan olarak günah işlemişlerdir; Bu da mümkündür. Irâkî’ye göre, bu kıssayı ibn Ebi’d-Dünyâ ve Beyhaki, Ebû’d-Derdâ er-Rehavî’den mürsel olarak nakletmiştir. Bu kıssa, meşhur olup yirmiye yakın tarîkten nakledilmiştir. Bu tarîkler birbirini destekler. Münâvî’ye göre, İbn Hacer de aynı görüştedir. İbn Hacer,yasaya vâkıf olan kimsenin neredeyse onun kesinlikle vuku bulduğuna inanmak durumunda kaldığını belirtir. Suyûtî de bu kıssanın sahîh birsenedle nakledildiğini kaydeder.

Ancak genel kanaat, bu rivâyetin bâtıl olduğu yönündedir. Kâdî Iyâz,“Bu konuda Resûlullah’tan nakledilen sahîh veya zayıf hiçbir rivayet yok­tur” diyerek kıssayı reddeder. İbnu’l-Cevzî, bu rivayeti mevzû hadîsler içinde değerlendirmiştir. Ona göre bu hadîs sahîh değildir. Yahya b. Maîn, Ferec b. Fadâle’yi taz‘îf etmiştir. İbn Hıbbân, onun senedleri kalbettiğini, vahi metinleri sahîh senedlerle naklettiğini, onunla ihticâcın helâl olmadı­ğını belirtmiştir. İbn Kesîr de, bu kıssanın isrâiliyyâttan olduğunu, mut­tasıl bir senedle sahîh olarak Hz. Peygamberden nakledilmediğini söy­lemiştir. Aynı şekilde Târihu Bağdâd adlı eserin hadîslerini inceleyen Haldûn Ahdeb de kıssanın mevzû olduğu kanaatindedir. Ona göre bu kıssanın merfû olarak rivâyet edilmesi sahîh değildir.Müfessir ve muhaddislerin ekseriyeti bu kıssanın zayıf ve bâtıl olduğunu kabul etmiştir.

İnceleyin:  Hadîslerin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Geçmiş'in İhmali Söz Konusu mudur ?

Ahmed b. Abdulaziz Mukrin’e göre, kıssanın Hz. Peygamber’e ref‘i sahîh değildir. Ref, bazı râvilerin hatasıdır. Doğru olan, bu kıssayı sahâbenin, Ehl-i Kitâb’dan Müslüman olanlardan aldığıdır. Bunu şu hususlar teyid eder:

İbn Ömer’den nakledilen bazı tarîklerde kıssa, Kâ‘bu -Ahbâr a dayanmakta, daha öteye geçmemektedir. Bu, bazı râvilerin kıs­sayı ref etmekle hata ettiğini gösterir.

Merfû‘ olarak gelen tüm tarîkler zayıftır.

Bu kıssayı -İbn Ömer dışında- nakleden sahâbilerin hiçbiri refi tasrîh etmemiştir.

Kıssa, Benî İsrâil kıssalarına benzemektedir.

————-

Yavuz Köktaş,Kurana Aykırı Görülen Hadisler

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir