Edip Yüksel’in 19 Hezeyanı

indir-2-3 Edip Yüksel’in 19 Hezeyanı

Davut Dağ;

Kur’an’da 19 Mucizesi İddianızın Hiçbir Dayanağının Olmadığını Biliyor Musunuz?

Bir nazariyenin yanlış olduğunu göstermenin en doğru ve inandırıcı yolu, dayandığı esasların çürük olduğunu göstermektir; çünkü esaslar yıkılınca, nazariye kendiliğinden çökmüş olur. İşte bizde bu prensibe dayanarak Kur’an’da var olduğu iddia edilen 19 Mucizesi iddiasının ne kadar çürük argümanlara dayandırıldığını kanıtlara dayanarak göstereceğiz. İddia sahibinin ortaya koyduğu kanıtlara geçmeden önce kısaca tarihte 19 sayısını kimlerin kutsallaştırdığını görelim.

19 sayısını ilk defa kutsallaştıran, Bahâîlerdir. Önce Mirza Alî Muhammed (20 Ekim 1819-1850) tarafından, mehdîye açılan kapı anlamında Bâbîlik adı altında İran’da kurulan bu hareket, daha sonra Bahâullah sıfatıyla anılan Mirza Hüseyin Alî Mâzenderânî en-Nûrî (12 Kasım 1817-29 Mayıs 1892) tarafından Bahâîlik adı altında sürdürülmüştür.

Her harfin ve sayının ayrı bir özelliği ve değeri olduğuna inanan Babî veya Bahâîlere göre 19 sayısı mukaddestir ve her şey bu sayıya dayalıdır. Yıl 19 ay, aylar 19 gündür. Her 19 gün sonunda bir Bâbî’ye ikramda bulunmak zorunludur. Her Bâbî, en çok 19 kitaba sahip olabilir. Katil, 19 yıl cinsel ilişkiden uzak durur. Oruç 19. ay olan A‘lâ ayında (2-21 Mart) 19 gün olarak tutulur. Gelirin %19’undan hakkullah denilen bir vergi alınır.Bahâîlere göre bütün dinler, sadece Bahâullah’ın ortaya çıkması için birer başlangıç olduğundan hepsi eksiktir, ancak Bahâ’nın gelişiyle tamamlanmıştır. Bahâ’dan sonra da peygamberler gelecektir. Peygamberleri Tanrı zuhuru gören Bahâîlere göre, Bahâ’dan sonraki Tanrı zuhuru, 1000 yıldan önce olmayacak(yani Bahâ’nın peygamberliği bin yıl sürecek)tır.

Kadim Mısır’ın Ölüler Kitabı’nda bedenin, her birinin kendisine ait bir Tanrısı olan 19 çıkıntısından söz edilir. Ayrıca Babil’de, her ayın 19. Gününün şanssızlık getirdiğine inanılırdı, çünkü bir önceki ayın başlangıcından itibaren 49. Günü olurdu ve bu yedi çarpı yedi ( 49 ), onun iyi ya da kötü güçle dolu olduğu anlamına gelirdi. Astronomik açıdan söylersek 19, metonik döngüyle bağlantılıdır: Yani her 19 yılda bir ayın yükselişi ve inişinin bütün aşamaları bütün Güneş Yılı boyunca aynı günlere dek gelir.

Görüldüğü üzere 19 sayısının hiçbir kutsallığı olmadığı gibi Kadim zamanlardan beri bu sayıyı kutsamış Pagan medeniyetlerde olmuştur. Allah’ın bu sayıya özel bir değer verdiğini düşünmüyoruz. Özellikle de bu sayıyı kullanarak Kur’an’ı şifrelediğine hiç ihtimal vermiyoruz. Kur’an’da birçok rakam ve sayıdan bahsedilir. Şimdi bunların hepsi Kur’an’ı şifrelediler mi?  Ya da bunlar kutsal sayılar mı? Eğer Kur’an bir sayıyı kutsayacak olsaydı bence sekizi veya yediyi veya altıyı kutsaması çok daha mantıklı olurdu çünkü Hâkka Suresi 17. ayette Allah’ın arşını taşıyan 8 melek veya sekiz dizi meleğin taşıdığı belirtilmektedir. Eğer Kur’ân bir sayıya kodlanacaksa, Allah’ın arşını taşıyan sekiz melek sayısına göre yahut evrenin sırrını taşıyan Kur’ân’ın, evrenin yaratılış süresi olan altı sayısına veya evren tabakalarının sayısını bildiren yedi sayısına kodlanması daha uygun olmaz mıydı?

6. İlk vahyedilen sure olan Alak Suresi 19 ayettir. (1)

Bu iddianın çürüklüğünü göstermeden önce iddia sahibine şunu sormak isteriz?

“ Hani bütün Hadis külliyatını çöpe atmalıydık. Bu bilgileri bize nakleden o raviler güvenilir insanlar değildi. Şimdi ne oldu da siz bu bilgi külliyatından olan bir bilgiye dayanarak savınız için kullanıyorsunuz?  Hangi bilgi mi? Alak suresinin ilk vahyedilen sure olduğu bilgisi. Yani işinize gelince çöpe atılmayacak argüman olarak kullanılacak öyle mi?”

İlk vahyedilen surenin Alak Suresi (İlk beş ayeti) olduğu bir rivayettir. Kesin doğru değildir. Bazı rivayetlerde ilk nazil olan surenin Fatiha Suresi olduğu iddia edilmiştir. Bu bir. İkincisi Alak Suresi’nin 19 ayet olması meselesi iddia sahibi için asla kanıt olamaz. Üstelik besmeleyi müstakil ayet kabul edersek ayet sayısı 20 olacaktır. Bu da bize Alak Suresi’nin ayet sayısının Kur’an’da 19 mucizesi iddiası için hiçbir şekilde delil teşkil etmediğini ayan-beyan gösterir.

İnceleyin:  Enam 38: "Biz kitabta, hiç bir şeyi eksik bırakmadık" -Edip Yüksel'e Cevab
10. Kur’an’da 19 mucizesini bulan biyokimyacı Reşad Halife bu gerçeği Kur’an’ın << Gizlenmiş sır>> isimli suresinde geçen 19 sayısında bulmuştur. 

Bu iddia için kullanılan ve – Gizlenmiş sır – olarak tercüme edilen Müddesir Suresine isim olan – Müddesir – lafzı hakkında biraz bilgi verelim:

Müddessir Lafzı Hakkında

Müddesir ifadesi, << herhangi bir şey ile örtünmüş veya sarınmış>> demektir. Bu isim –fiilin türediği – desera- fiilinin hem somut hem de soyut bir anlam taşıyabilir. Müfessirlerin büyük bir bölümü bu lafzı somut anlamında yorumlamışlardır. Ancak Fahreddini Razi ise bu lafzı mecazi olarak yorumlamıştır. Ki o zaman ayetin murad ettiği anlam değişir. Bu farklılığı göstermek için ilgili surenin ilk 7 ayetini yazalım.

<< Ey bürünüp örtünen! Kalk ve uyar. Rabbini tekbir et. Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp uzaklaş. İyilik yapmayı kendine kazanç aracı kılma. Rabbin için sabret.>> ( Müddessir, 1-7)

Peygambere hitap eden bu surenin ilk ayetindeki Müddessir sözcüğünü mecazi olarak yorumlayan Fahreddini Razi’nin yorumunu okuyalım:
<< Peygamber’in vahyin başlamak üzere olduğunu hissettiğinde kendisini bir yorgan ile örtmesi alışkanlığına değil, mecazi olarak Peygamberin peygamberlik görevi başlamadan önceki şiddetli yalnızlık isteğini göstermek için kullanılmış bir tabirdir.>>

İddia sahibine sormak isteriz:

– Siz Müddessir lafzını nasıl oluyor da – Gizlenmiş sır- olarak tercüme ediyorsunuz?  Bu lafza bu anlamı veren bir lügat âlimi ismi vermenizi istirham edebilir miyim?

Ayrıca bu – sözüm ona – Müddessir yani size göre << Gizlenmiş sır!>> nasıl oluyor da Kur’an’da var olduğu iddia edilen 19 mucizesine işaret ediyor?

Müddessir kavramı hakkında vermiş olduğumuz lügat bilgisinin yanında surenin ilk 7 ayetinde de görüldüğü gibi hitap peygamberedir. Yani müddessir peygamberdir. Sizin iddia ettiğiniz gibi gizlenmiş bir sır falan değildir.

Bu bilgiler iddia sahibine / sahiplerine hediyemiz olsun.

11. Son nazil olan sure yani Kafirun suresi 19 kelimedir. 

Kafirun suresinin kaç kelime olduğu gerçeğine geçmeden önce son nazil olan ayet veya ayetlerin neler olduğu konusunu irdeleyelim. Biz sadece iddia edilen görüşleri vermekle yetinelim.

Son nazil olduğu düşünülen ayet- ayetler:

1. Kafirun Suresi
2. Bakara Suresinin 281. Ayeti
3. Nasr Suresi
4. Riba Ayeti yani, Bakara, 275. Ayet
5. Tevbe Suresi 123. Ayeti
6. Maide Suresi 3. Ayeti

Bu sayıyı artırabiliriz. Öncelikle ihtilafın varlığı bilginin katiliğine gölge düşürür. Yani son nazil olan sure Kafirun Suresi diyemeyiz. Velev ki olsa bile bunun hiçbir anlamı yoktur.

Şimdi gelelim Kafirun Suresi 19 ayettir iddiasına.

İddia sahipleri yine Arapça kuralları alt üst eden bir yöntemle kendi istedikleri sonuca ulaşmak için bazı kelimeleri elemişler ve gülünç duruma düşmüşlerdir. Kafirun suresi 19 değil 26 kelimedir. İsteyen tek tek sayabilir. Üstelik buna, surenin başındaki besmeleyi sureye ait müstakil ayet olarak kabul eden görüşü doğru kabul edersek o zaman kelime sayısı 31 olmaktadır.

 
12. 19 mucizesi ile ilgili bir belge 12. yüz yılda yaşamış olan Haham Judah tarafından da bulunmuş. Haham Judah Eski Ahid’in korunmuş bir bölümünde bu gizemi tespit etmiştir. 
Kanıt olsun diye verilen bu bilginin neresinden ele alıp kritiğini yapsak. Tamamen korunan bir bölümün olduğu iddia edilen Ahdi Atik (Eski Ahid)’in günümüzdeki ve o dönemdeki (12. yy) sahihliği konusu ki başlı başına bir kitap konusudur. Şimdi iddia sahibine sormak isteriz. Hangi bilgiye dayanarak Ahdi Atik’teki o metinlerin korunmuşluğunu nereden biliyorsunuz?

İnceleyin:  Enam 38: "Biz kitabta, hiç bir şeyi eksik bırakmadık"-2, Muvazeneyi Kaybetmiş Edip'e Cevap

Sözüm ona korunmuş o metinlerde yer aldığı iddia edilen 19 mucizesi bize gösteriyor ki biraz zorlamayla edebi bir metin üzerinde yapılacak çaba ve oynamalarla belirli bir sayının özel konumu tespit edilebilir.

Bu argüman çok basit ve mesnetsiz. Sözü uzatmak istemediğimizden şimdilik bu kadar bilgiyle yetinelim.

13. Müddessir Suresi’nin 30. ayetinde geçen 19 sayısı Kur’an’da 19 mucizesinin olduğuna kanıttır. 
Bu kanıtta diğerleri gibi mesnetsizdir. Şimdi 19 sayısının geçtiği Müddessir Suresi 30. ayete geçmeden önce surenin ilgili ayetlerini tahlil edelim:
Surenin ilk 7 ayeti Peygambere hitap edip ona bazı yükümlülükler yüklemiştir. Peygamberin izlemesi gerekli metot ortaya konulmuştur. Sonra ki ayetlerde kâfirler; Kıyamet günü ile ikaz edilmiş, Peygamber ve Kur’an’la alay, inkâr, ardını dönme ve istikbar (büyüklük taslama) gibi tavırlarla yaklaşanlar ayıplanmış ve o sıfatlara sahip olanlar Sakar ile tehdit edilmişlerdir.

Konunun daha iyi anlaşılması için surenin ilgili birkaç ayetine yer verelim:

<< Bilir misin? Sen. Sakar nedir? Ne alıkoyar ne bırakır. Beşere delicesine susamıştır. Üzerinde 19 vardır.>> (Müddessir, 27 -30)

İddia sahibi nasıl oluyor da bu ayetlerden << Kur’an’da 19 mucizesi vardır. İşte bu da kanıtıdır. >> çıkarsamasında bulunabiliyor. Ayetler açık. Eğer bir insan o çirkin işleri işlerse Allah onu Sakar’a atacağını söylüyor. Ve o Sakar üzerinde de 19 olduğunu zikrediyor.

İddia sahibinin iddiasını kabul edecek olursak, Ayette zikrolunan Sakar’ı Kur’an kabul etmek gerekmektedir. Çünkü ayet bu Sakar üzerinde 19 olduğunu iddia etmektedir. Bu 19’un ve Sakar’ın ne olduklarına geçmeden önce şunu da itiraf etmeliyim. İddia sahibinin iddiaları içerisinde ona kısmen puan kazandıracak olan bilgi 30. ayette geçen 19 sayısıdır. Ama ayetlerde de görüldüğü gibi bunun Kur’an’da var olduğu iddia edilen 19 mucizesiyle asla bir ilgisi yoktur.

Sakar Nedir?
Bu terim (Sakar), insanın bu dünyada günah işlemek ve ruhsal hakikatlere kör ve sağır kalmak suretiyle öteki Dünya’da başına açtığı azap kavramına Kur’an’da verilen yedi isimlerden biridir. Bu 7 isim şunlardır:

1. Nar: Ateş
2. Cehennem
3. Cahim: Harlı ateş
4. Sair: Harlı alev
5. Leza: Hiddetli alev
6. Hutame: Ezici azap
7. Sakar: Kavurucu ateş

Şimdide 30. ayette geçen 19 sayısı hakkında bilgi verelim:
<< Üzerinde ondokuz vardır.>> (Müddessir,30)
Ayette geçen 19 sayısı hakkında Kur’an bilimcileri şu iddiaları ortaya atmışlardır:
 

1. Bu 19, Cehennemde (Sakar) görevli on dokuz melektir.
2.Fahreddini Razi ise, insanın günah işleyip Cehenneme girmesine sebep olan beden ve zihin güçlerini ondokuz olarak tespit etmiş; cehennemde gözetim vazifesi yapan zebanilerin sayısı ile bu güçler arasında bir ilginin bulunduğunu ifade etmiştir.
3.Bazı İslam Mutasavvıfları ayetteki 19 sayısının sonsuzluğu ifade ettiğini iddia etmişlerdir. 7 + 12 = 19 Yani bir hafta 7 gündür. Bir yılda 12 aydır. Bunların toplamı 19’dur. Bu da devamlılığı ifade etmektedir.
Biz bu üç farklı görüşten hangisinin doğru olduğunu kesin olarak bilmiyor ve şu kesin doğrudur demiyoruz. Bunun bir önemi de yok zaten. Önemli olan ayette geçen on dokuz sayısının iddia sahiplerinin << Kur’an’da 19 mucizesi vardır. Bu ayette ona kanıttır.>> Savlarına vurulmuş bir darbe olduğunu söylemekle bu kısma da nokta koyalım. (2)
***
(1) http://19.org/tr/19-kodu/
(2) http://www.sutunhaber.com/makale/edip-yuksel-in-19-hezeyani/
http://ravzaimutahhara.blogspot.com.tr/2015/11/edip-yukselin-19-hezeyan.html

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir