”Allah Sarhoş Oluncaya Kadar İçki İçenin Kırk Sabah Namazını Kabul Etmez” Hadisi Hakkında



“Sarhoş oluncaya kadar içenin Allah kırk sabah namazını kabul etmez, damarlarında içkiden bir şey bulunarak ölen cahiliye ölümü ile ölmüştür.”(Abdurrezzak,hd.no.17071)
“Şarap içenden Allah kırk gece razı olmaz, ölürse kafir olarak ölür, tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder.”(Müsned,27475) Senedi hasendir.

Bunları “şarap içmeyi helal görürse” şeklinde anlamak lazımdır. Ya da “kişi o hale öyle alışıyor ki so­nunda küfre düşmesine ramak kalıyor, dolayısıyla küfre düşmesinden korkulur” şeklinde yorumlamak da mümkündür. Ayrıca şaraplarla ilgili bu tehditler şarap içmenin haram ve de ne kadar çirkin bir bir şey olduğunu ve meselenin ciddi­yetini ortaya koymaktadır.
“Kişi sarhoşluk veren bir şey içerse Allah kırk gün namazını kabul etmez.”(Taberani,el-Mücem-ul Kebir,VII,183,hd.no.6672) Senedde adı geçen Yezid b. Abdulmelik, metruk bir ravidir. Yahya b. Main’den bir rivayette onun hakkında “la be’se bih” de dediği nakledilir ki, bu tabiri o makbul raviler için kullanır. Benzer bir hadîsi Ahmed b. Hanbel nakletmiştir.

Yu­karıdaki hadîsin devamı olarak onda şu ifadeler yer almaktadır: “Tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. Tekrar içkiye dönerse Allah yine kırk gün namazını kabul etmez. Tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. (Ravi der ki: Üçüncü- sünde mi dördüncüsünde mi söyledi bilmiyorum. Ardından şöyle buyurdu:) Tekrar içkiye dönerse Allah’ın üzerine onu cehennem içeceklerinden içirmesi hak olur.”(Müsned,2,176) Bu uzun bir hadîstir. İlginçtir, hadîsi nakleden Abdullah b. Amr’a “Senden bana ‘İçki içenin tevbesini Allah kırk gün kabul etmez.’ hadîsi ulaş­tı.” denmesi üzerine o, Hz. Peygamber’den yukarıdaki hadîsi duyduğunu ifade etmiştir.

Bu rivayet gösteriyor ki, konuyla ilgili hadîs yanlış anlaşılmış, Abdul­lah işin doğrusunu, yani “kişinin tevbesini değil, namazını kabul etmeyeceğini”naklederek yanlış manayı düzeltmiştir. Bu hadîsin sahih olduğu belirtilmelidir.

İnceleyin:  Amel ve Ahlak

Bu hadîsin zahiri, içki içenin kırk gün kıldığı namazın kabul edilmeyeceğini göstermektedir. Şüphesiz içkiden sakındırmada ortaya konulan sert bir ifadedir. Özellikle içki içip Allah’ın huzuruna yönelmekten sakındırıyor. Sanki bir anlam­da “Bir an içtiğiniz içkinin vucüddan temizlenmesi kırk günü alır, bu bedenle namaza yaklaşmayın!” denmek isteniyor. Ancak herhalde bu, “Kırk gün hiç na­maz kılmamış gibi sayılır.” anlamına gelmez. Belki mezkûr hadîsi “Kişinin bu şekilde namaz borcu üzerinden düşebilir, ancak namazın sevap ve faziletindenmahrum olur.” şeklinde anlamak daha uygun olur. Tevbeye gelince Abdullahb Amr’ın da düzelttiği gibi kişi içkiden tevbe ettiği anda Allah tevbesini kabul eder. Son ifadeler gösteriyor ki, tevbelerden sonra tekrar içkiye dönülmesi Allah’ın gazabını üzerimize çekmesine neden olan önemli bir husustur.

 

Yavuz Köktaş-Günümüz Hadis Tartışamaları

 

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir